Ülkü Ocakları Babaeski İlçe Başkanı Emre Vural; “Binlerce yıllık Türk toprağını işgal eden Çin yönetimi, bu toprakların asli unsuru olan Uygur Türklerine yönelik sistemli bir baskı ve asimilasyon politikası yürütüyor.”
Haber: Umut AL
Ülkü Ocakları Babaeski İlçe Başkanı Emre Vural, Doğu Türkistan’da ki zulme dikkat çekti.
Ülkü Ocakları Babaeski İlçe Başkanlığı tarafından Babaeski’de Atatürk Anıtı önünde Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm ile ilgili basın açıklaması düzenlendi. Çok sayıda ülkücünün katıldığı basın açıklamasında Babaeski Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Emre Vural, ‘Doğu Türkistan’da insanlık can çekişiyor! Doğu Türkistan’da yaşayan soydaşlarımız, son yarım asırdır Komünist Çin’in baskı ve zulmü altında yaşama mücadelesi veriyor’ diyerek basın açıklamasında şunları söyledi; “Binlerce yıllık Türk toprağını işgal eden Çin yönetimi, bu toprakların asli unsuru olan Uygur Türklerine yönelik sistemli bir baskı ve asimilasyon politikası yürütüyor. Binlerce soydaşımızın öldürüldüğü, on binlercesini cezaevlerine doldurduğu Doğu Türkistan, şimdi de 2. Dünya Savaşı’nı andıran toplama kampları ile gündeme gelmiştir. Bu toplama kamplarında bulunan on binlerce soydaşımızın akıbetinin ne olduğu ve ne olacağı kimse tarafından bilinmiyor. Uygur Türk’ü yavrularımız annelerinden, babalarından ayrı, ya Çinli ailelerin yanına veriliyor ya da Rahmatullah Şirbaki gibi annesi babası gibi kamplara götürüldüğü için sokakta donarak can veriyor. Dünyanın gözleri önünde cereyan ede bu kan dondurucu hadiseler karşısında insanlık adeta üç maymunu oynuyor. Komünist Çin’in barbarlığına isyan eden, tepki gösteren hiçbir ülke ne yazık ki bulunmuyor. Müslüman Türk her zaman olduğu gibi sahipsiz kalıyor.
Doğu Türkistan’da yaşanan bu felaketlerin hüznünü taşırken, dünyanın birçok farklı noktasında da benzer olayların cereyan ettiğini içimiz parçalanarak görüyoruz. Kırım işgal altında, Güney Azerbaycan Türklerine yönelik baskılar devam ediyor, Yemen’de yaşanan iç savaş ve abluka sonucu her gün yüzlerce çocuk açlıktan veya salgın hastalıktan dolayı can veriyor. Myanmar’da Müslümanların akıbeti ile ilgili haber almak bile mümkün olmuyor. Irak, Suriye ve Afganistan’da yaşanan kargaşa bir türlü bitmiyor. İnsanlar zulüm altında inim inim inlerken modern firavunlar semirmeye devam ediyor. İnsan haklarından, Dünya barışından bahsedenler yaşanan bu hadiseler karşısında kafalarını kuma gömüyor. ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ hadisi ışığında mazlumların her zaman yanında olduğumuzu, zalimlerle iki cihanda da görülecek hesabımız olduğunu belirtmek istiyorum. Hz. İbrahim’imi yakmak isteyenlerin ateşine su taşıyan karınca misali safımız ve duruşumuz bellidir. Kanları akıtılan gözyaşları içinde kıvranan din kardeşlerimizi, soydaşlarımızı Cenab-ı Allah içinde bulundukları kahredici durumdan kurtarsın. Müslümanlar olarak birlik ve beraberliğimizin, dayanışma ve fedakârlığımızın ne boyutlarda olduğunu gözden geçirmelerini naçizane istirham ediyorum. Kahrolsun kızıl Komünist Çin, var olsun tam bağımsız Doğu Türkistan. Ne mutlu Türk’üm diyene!” dedi.