Abdullah Hacı; Babaeski ‘ de CHP ‘ nin yeni belediye başkan adayı olmuştu.
Seçim zamanı yaklaştıkça da, seçmene açıkladığı vaadleri konusunda kendisini uyardım..!
“Babaeski Belediye Başkanlık makam odasının kapısı hiç kapanmayacak ve her zaman açık kalacaktı”
“Belediyeye ait makam aracı yerine, kişisel otomobilini, makam aracı olarak kullanacaktı”
Belediye meclis üyeliği de yapmasına rağmen, siyasette yeni ve tecrübesizdi.
“Makam odamın kapısı sürekli açık kalacak!” diyen başkana; “Vali veya milletvekili makama ziyarete geldi. Özel olarak konuşulacak şeyler de olacaktır! Açık duran makam odanın kapısına, tam da şeytanın kül attığı zamanda, mesela yardım istemek için gelen bir vatandaşı nasıl durduracaksın?”
“Makam aracı yerine, kişisel otomobilini kullanma konusuna gelelim; o sözüne, ne kadar sadık kalabileceksin?!” dedim.
“Benim sözüm sözdür ve dediğimi yaparım” dedi. Nasip bu ya; belediye başkanı seçilmişti.
Kazanmanın heyecanı ile de ilk birkaç gün için, makam odasının kapısını herkese açık halde bırakmaya başladı. Ne var ki; kapıyı açık bulan ve her konu için içeride birilerinin bulunup, bulunmadığına bakmadan dalan insanlardan yana, bu işi çok fazla götüremeyeceğini fark ederek, kapıları duvar haline getirdi…
Makam aracının durumunu bilmiyorum ama bir süre de, kişisel aracı ile makam aracı konusunu çözüyordu…
Şuna gelmek istiyorum; “Herhangi bir seçime girerken ve bir yerlere aday olurken, vereceğiniz sözlere ve vaadlere çok dikkat etmelisiniz! O seçimi kazanabilirsiniz belki ama o verilen vaadlerin de belge üstünde kalacağını unutmamanız lazımdır! Yapamacağınız şeyleri vaad etmemeli ve vaad ettiklerinizi de mutla yerine getirmelisiniz!”
“Ben hele bir kazanayım da, gerisi nasıl olsa bir şekilde gelir” diyerek oturacağınız koltuğu, (çok çabuk akan zamanın da etkisiyle) çabucak tamamlar ve ardından gelen seçimlere aday olabilmek için bile hayaller kurarsınız!”
“Söz uçar ama yazı kalır” demiş ya atalarımız; kaç zaman sonra da olsa, gün geliyor ve o unuttuğunuz söylerinizi bile belgeler masanızın üzerine koyabiliyor”
Gazete arşivlerine göz gezdirirken, bu örneği de paylaşmak istedim…
Haber: Şenol Goncagül