“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle DİSK Emekli Sen Babaeski Şubesi basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına; Atatürk Mahallesi Muhtarı Sevda Uslu, CHP Babaeski İlçe Kadın Kolları Başkanı Alev Yayak ve yönetimi, DİSK Emekli Sen Babaeski Şubesi Katranca Temsilcisi Sayın Sayın ve sendikanın üyeleri katıldı.
Basın açıklamasını DİSK Emekli Sen Babaeski Şube Başkan Vekili olarak Emine Babacan okudu;
“Bundan 63 yıl önce Dominikli Patria, Minerva ve Maria Mirabel kız kardeşlerin, 25 Kasım 1960 yılında öldürülmeleriyle sonuçlanan, ancak o günden bugüne on yıllardır mücadelemizin içinde yaşayan kız kardeşlerimizin faşist diktatörlüğe karşı verdikleri mücadele, bugünkü kadın mücadelesini ateşleyen meşaledir. Tüm dünya kadınlarının özgürlük mücadelesinin simgesi olmuştur.
Mirabel kız kardeşlerin birinin kod adının Kelebek olmasından esinlenilerek, katledilmelerinden bugüne bu üç kız kardeş tüm dünyada “Kelebekler” olarak efsaneleştiler ve öyle anılmaya başladılar.
1981 yılında Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda 25 Kasım tarihi, “Kadına Yönelik Şiddete karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kabul edilir. Daha sonra 1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilir.
Dominikli Mirabel kız kardeşlerin, faşist diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede 1960 yılında katledilmelerinin üzerinden 63 yıl geçti. Ancak Mirabel Kardeşler’in mücadelesi bugün yeryüzündeki tüm kadınların özgürlük mücadelesinde, eşitlik mücadelesinde, insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesinde ve katledilen tüm kadınlar için hayat bulmaya devam ediyor.
Kadınlar, 1981 yılından bu yana, 25 Kasımlarda, şiddete, tecavüze, kadın cinayetlerine, her türlü sömürüye karşı meydanları boş bırakmıyor, alanlara çıkıyor. En yüksek volümle “Kadın Cinayetleri Politiktir!” diye haykırmaya devam ediyor.
2023 yılında, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe girerken, özellikle Türkiye olarak bizim coğrafyamızda kadına yönelik şiddet, günden güne tırmanıyor. Siyasal iktidarların kadın düşmanı politikalarına, cezasız ve yaptırımsız bırakılan şiddet eylemlerine, gasp edilen tüm haklarına karşı kadınların mücadelesi boy vermeye devam ediyor.
Türkiye’de, geçtiğimiz yıl olan 2022 yılında, 334 kadın erkekler tarafından öldürülürken, 245 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. 2023 yılının ilk 10 ayında ise öldürülen 253 kadın, 194 şüpheli kadın ölümü sayısı ile bu sayı, geçtiğimiz yılı yakalamak üzere… Uluslararası verilere göre Türkiye, kadın şiddeti konusunda dünya liderliğini sürdürmektedir ve bu durum bizim için utanç ve üzüntü vericidir.
Siyasi iktidarların hukuksuz biçimde İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilmesi, kadın cinayetlerinin önünü açan en önemli etkendir. Şiddeti tırmandıran, failleri cesaretlendiren tutumuyla kadın cinayetlerinin artmasında en büyük neden, siyasi iktidarların kadını yok sayan politikalarıdır.
Ancak kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor, vazgeçmeyecek! Kadın cinayetlerinin politikliğini haykırmaktan, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!” demekten geri durmuyor, durmayacak!
Biz emekliler, insan yaşamının barışla değerli kılınacağına olan inancımızla her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu, kadına yönelik şiddetin her türlüsünün karşısında olması gerekeninse başta devlet ve siyasi iktidarın olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, şiddetten arınmış bir yaşamı savunduğumuzu bir kez daha dile getiriyoruz.
Biz emekliler, gerek çalışma yaşamında gerekse emeklilik yaşamında ve gerekse emekli olmasa da günlük yaşamında, evde, işte, okulda, sokakta, her an ve her mekanda kadına uygulanan her türlü şiddet biçiminin karşısında olduğumuzu, kadın kimliğine yapılan her türlü toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin son bulması ve yüksek sesle teşhir edilmesi için mücadeleyi büyüterek sesimizin daha gür
çıkmasını sorumluluk biliyoruz.
Biz emekliler;
• İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasanın uygulanmasının,
• Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ILO 190 sayılı sözleşmenin hükümet tarafından imzalanarak etkin biçimde uygulanmasının,
• Güvencesiz çalışma yaşamları ve eşitsiz ücret politikalarına karşı eşit değerde işe eşit ücret politikalarının yaşama geçirilmesinin,
Toplumsal cinsiyete dayalı istihdam açığının kapatılması için ev içi sorumlulukların kadınlar üzerinden alınarak nitelikli ve yaygın kamusal hizmetlerin yaygınlaştırılmasının,
• Kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdamın yaratılmasının,
• Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri karşısında cinsiyetçi iyi hal indirimi ve cezasızlaştırma politikalarından vazgeçilmesinin,
• Emeklilikte insan onuruna yakışır bir yaşamın kadın-erkek tüm emekliler için sağlanmasının,
• Tüm bunların yaşama geçirilmesi için herkesin örgütlenme hakkının tam ve etkin biçimde
tanınmasının,
Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önüne geçilmesinde gerekli ve zorunlu olduğunu bir kez daha ve de tekrar tekrar hatırlatıyoruz.
DİSK Emekli-Sen olarak, on yıllarca önce Mirabel kız kardeşlerin diktatörlüğe karşı mücadele ettikleri için öldürüldükleri gün olan 25 Kasım 1960 tarihinin yıldönümünde, mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyor; toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması için erkek şiddetiyle mücadele eden tüm kadınları sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz!
Kelebekler Yok Edilemez!
Kelebekler, Kız Kardeşlerine Yol Göstermeye Devam Ediyor!
Yaşasın Mirabel Kardeşlerin Ateşlediği Kadın Mücadelesi!
Yaşasın Mirabel Kardeşlerin Ölümsüz Mücadelesi!
Kadın, Yaşam, Özgürlük!” dedi.
Basın açıklamasından sonra Şube Hukuk Sekreteri Mehmet Babacan şiir okudu. Program Nagihan Atlıtürk’ün şiir okuması ve slayt gösterimiyle sona erdi.
Haber: Erhan Ertürk
