Ana Sayfa Gündem 11 Mart 2024 187 Görüntüleme

“VARDIK ,VARIZ, VAROLACAĞIZ!” ın Öyküsü Kadınlar…

DİSK Emekli- Sen Babaeski Şubesi MYK Kadın Sekreteri Mehtap Çakır, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesi ile konuşma yaptı. Çakır konuşmasında; ‘’Vardık, Varız, Varolacağızın  öyküsü kadınlar … Daha çocukken pembe kıyafetler giydirilerek “kız-kadın” kimliğine toplum tarafından atanıyoruz. Belirli yargılarla yetiştiriliyoruz. Kız dediğin hanım hanımcık olmalı, sesini çıkartmamalı, bağırmamalı, ev işleri daha küçükken onun sorumluluğunda; büyüdüğü zaman çocuk da baksın, yemek de yapsın! Eğer kadın kocasını hoşnut tutmazsa erkek başkasına gider, ” Kocam karakterli olduğu için dışarıya bakmasınI”

Böyle empoze edilerek büyütülüyoruz. Erkeklere güç veren, geleneklerle, göreneklerle onu güçlü pozisyona sokan toplum, kadını hep baskılıyor.

Kadın, azıcık isyan etmeye, baş kaldırmaya çalışsa, erkek onu bir şekilde susturuyor. Şiddetin başladığı ve sonuçlandığı yer de tam olarak burası!

İnsanlık tarihi boyunca kadın, dört duvar arasında bir eşya parçası gibi görüldü. Fransız Devrimi, Sanayi Devrimleri oluşumunda insanlığın dönüm noktasında, kadının varlığı duyuldu. Aydınlanma ateşinin çarptığı karanlık duvarlar birer birer yıkılmaya başladı. Böylece kadın çalışma yaşamına girdi.

8 Mart 1857 … Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında yükselen alevler ve haklarını aradıkları için alevlerin arasında mahsur bırakılan kadınların acı dolu çığlığı aslında bugünün direniş meşalesini de yaktı.

ABD’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40 bin kadın işçi, daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladılar. Polisin işçilere saldırması ardından da kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi 8 Mart’ı anma gününe dönüştüren olayların zeminini hazırladı. Söz konusu fabrikada kadınlar içeriye kilitlenmiş vaziyette iken çıkan yangında bir katliam yaşanmasına sebep oldu. işçiler fabrikanın önünde kurulan barikatlar nedeniyle yangından kaçamadılar. Tam bu olaylar silsilesi ardından haklarını arayan 129 kadın işçi can verdi. işçilerin cenaze törenine10bini aşkın kişi katıldı. Dünyada ses getiren bu katliamın ardından yıllar sonra takvimler 26-27 Ağustos 1910’u gösterdiğinde Danimarka’nın Kopenhang kentinde 2. Enternasyonel’e bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Rosa Luxemburg ve Clara Zetkin bir öneri sundu. 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil işçileri anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisi bu toplantıda oybirliği ile kabul edildi.

1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonel Toplantısında) 8 Mart’ın tarihi kesinleşirken adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. 1960’lı yılların sonunda ABD ve Avrupa Ülkelerinde gerçekleştirilen gösterilerde anılmaya başlanılmasıyla bu ülkelerde daha güçlü bir şeklide gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.

Türkiye’de8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü, ilk defa1921yılında Rahime Selim OVA ve Cemile NUŞİRVANOVA isimli kız kardeşlerin girişimi ile gerçekleşti. Bu tarih sonrasında yıllar boyu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliklerine izin verilmedi. 8 Mart, görüldüğü üzere emekçi kadınların sömürüye karşı mücadelesinin evrensel bir simgesi ve insanlığın gerçek kurtuluşu yönündeki mücadelenin bir parçasıdır. 8 Mart yalnızca bir kutlama olarak değil, mücadele olarak düşünülmelidir. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda dünyada ve ülkemizde kitlesel olarak eylemselliğe dönüştü ve kapalı mekanlardan sokaklara taşındı.

Ancak o günden bugünlere çok yol alınsa da Ülkemizde ve dünyada kadınlar halen hakları için mücadele ediyor.

Ülkemizde kadın haklarına dair başlıca sorunlar olarak;

Kadın cinayetleri

Aile içi şiddete ve zorbalığa maruz kalmak.

Toplumsal ve kültürel baskı.

İş yerinde mobbing, ayrımcılık ve gelir adaletsizliği.

Sıralanıyor.

Kadına ve çocuklara yönelik şiddet, töre cinayetleri, kadın cinayetleri, mağduru kadın olan taciz ve tecavüzler, eğitimden uzaklaştırılan ve erken yaşta evlenmeye zorlanan kız çocukları haberlerinin olduğu ve tartışıldığı bir Ülkede yaşamak istemiyoruz.

8 Mart burjuvazinin gösterdiği gibi kadınlara çiçek alma günü değildir.

8 Mart, tüm dünyadaki emekçi kadınların cinsel, sınıfsal, ulusal baskı ve sömürüye karşı mücadele günüdür. Eşit, özgür, adil yarınlar biz kadınların ellerindedir. 

Üreten, sokağa çıkan, kahkahalarında ısrarcı, direnişte inatçı, ” inadına isyan, inadına özgürlük” diye haykıran, ekmek ve gül türküleri söyleyen tüm kadınlara selam olsun.

YAŞASIN 8 MART !’’ ifadelerine yer verdi.

HABER: EZGİ BALMUMCU

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com