Ana Sayfa Gündem 21 Temmuz 2020 950 Görüntüleme

Sıra Minareye Geldi

Babaeski girişinde bulunan tarihi Cedid Ali Paşa Cami’nin restorasyonu son hız devam ediyor. Çalışmalarda sona yaklaşılırken şimdilerde caminin minaresi restore edilmeye başladı. Minare restorasyonu için iş makinası getirildi.

Haber: ERCAN ÜLGER
Hicri 962 yılında Cedid Ali Paşa tarafından Koca Sinan’a yaptırılan tarihi cami, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarının Koruma Bölge Kurulu’nun 29 Mayıs 2009 tarih ve 2543 Sayılı kararı ile, 2018 yılının Ağustos ayından bu yana restore edilmekte idi. Yapılan restorasyon ve bakım çalışmalarının ardından caminin 2020 yılı Ekim ayı itibariyle yeniden vatandaşların kullanımına açılması öngörülüyor.
Babaeski’de İstanbul-Edirne asfaltı yanında bulunan tarihi Cedid Ali Paşa Cami geniş kapsamlı restorasyon ve onarım çalışmaları dolayısıyla bir süredir ibadete kapalı bulunmakta. Vatandaşların bu durumdan etkilenmemeleri açısından, cami cemaati için caminin yan tarafına geçici bir mescit de yapılmıştı.
Hicri 962 yılında Cedid Ali Paşa tarafından Koca Sinan’a yaptırılmış olan ve halen cami olarak kullanılmakta olan bu yapı, ilk olarak 1832 yılında esaslı bir tamir gördü. Edirne’deki Selimiye Cami’sinin küçük bir modeli olan Cedid Ali Paşa Camisi, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarının Koruma Bölge Kurulu’nun 29 Mayıs 2009 tarih ve 2543 Sayılı kararı ile restore ediliyor. Caminin içi, iç bahçe ve dış bahçesinin restorasyonunun yanısıra kubbeleri, dış duvarları ve minaresi de çeşitli onarımlardan geçti.
Sıra Minareye Geldi
Son olarak çalışmalar hızla devam ederken bu günlerde caminin minaresi restore ediliyor. Minarenin restorasyonu için kurulan iskelenin yanısıra, vinç ile restorasyona devam ediliyor.
2018 yılından bu yana hummalı bir şekilde devam eden restorasyon çalışmalarında artık sona yaklaşılıyor. Cami önünde yerleştirilen bilgilendirme tabelasında işin bitiş tarihi olarak 20.10.2020 tarihi gösterilmiş.

Cedid Ali Paşa Cami’nin tarihçesi ve mimari özellikleri
Cedid Ali Paşa Camii: Babaeski İlçemizde İstanbul-Edirne asfaltı yanında bulunmaktadır. 1555 (H.962) yılında Cedid Ali Paşa tarafından Koca Sinan’a yaptırılmıştır. Halen cami olarak kullanılmakta olan bu yapı, 1832’de esaslı bir tamir görmüştür. Dört satırlık Türkçe inşa kitabesi ile on satırlık tamir kitabesi mevcuttur. Kare bir plan üzerine kesme köfeki taşı kullanılarak yapılmış, üzeri kurşun kaplı büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Birinin çatısı ahşap olmak üzere, birbirine ekleme yapılmış iki son cemaat yeri vardır. Tek şerefeli minaresi Balkan Harbi’nde (1912) Bulgarlar tarafından yıkılmış ise de sonradan tekrar yapılmıştır. Cami, Edirne’deki Selimiye Camii’nin küçük bir modelidir.
ami tek kubbeli, önünde son cemaat mahali olarak çift sıra revak bulunur. İç revak 6 sütuna oturan ortada bir tonoz ve yanlarda dört küçük kubbe ile örtülüdür. Dış revak ise yine 6 sütun üzerinde ahşap üç yöne meyilli çatı ile örtülüdür. Avlunun ortasında on iki köşeli bir şadırvanı vardır. Avlunun mihrap ekseninde ana giriş kapısı,sağdaki yan kapı üzerinde tamir kitabesi vardır. Cami, 1832 yılında Sultan II. Mahmut’un emri ile onarılmıştır. İç süslemelerde bu onarımda yapılmış olmalıdır. Kesme taş ile kaplı beden duvarlarından sonra üç kademeli kasnak, 5 yarım kubbe ve merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Beden duvarlarının dört köşesinde ağırlık kuleleri bulunur. Kubbe kasnağı ve beden duvarları payandalar ile desteklenmiştir. Mihrap kısmı çıkıntılıdır. Batı köşesinde tek minaresi bulunur. Minare gövdesi ve peteği farisi, şerefe altı istelaktitlidir. Üst örtüsü tamamen kurşun kaplıdır.
Babaeski halkı arasında “Büyük Cami” adı da verilen bu cami,1560 yılında Veziri Azam Semiz “Cedid” Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarı, Mimar Sinan’dır.
Camii, tek kubbeli,çift Revaklı,dış duvarları düzgün kesme taş, üstü kurşun kaplı,tek minarelidir. Çift revaklı son cemaat yeri,altı sütuna oturur. Beş yönlü olup, kapı girişinin üzeri çapraz tonozlu, yanları kubbelidir. İkinci son cemaat yerinin üzeri ahşap kaplamalıdır. 16 sütunlu avluya açılır. Önünde duvarları revaksız bir şadırvan avlusu ve ortada on iki köşeli bir şadırvanı vardır. Avlunun mihrap ekseninde ana giriş kapısı,sağdaki yan kapı üzerinde tamir kitabesi vardır. Cami, 1832 yılında Sultan II. Mahmut’un emri ile onarılmıştır. İç süslemelerde bu onarımda yapılmış olmalıdır.
Altıgen tabanlı kubbesi yanlarda ikişer,mihrap çıkıntısı üstünde bir olmak üzere beş yarım kubbe ile desteklenir. Mihrap çıkıntısını örten yarım kubbe, diğer dört kubbe ile ayni ölçüdedir. Camiin altıgen tabanı köşelerde dışarıya taşırılarak bunların üstüne orta kubbe kasnağını destekleyen payanda kemerleri konulmuştur. Payanda kemerler doğuda ve batıda çift, öbür dört köşede tek olmak üzere sekiz adettir. Bunlar kubbenin yuvarlak kasnağını vurgular. Beş yarım kubbede yine yüksek ve yuvarlak kasnaklıdır. Ana kubbenin dört köşesinde silindir gövdeli, tepeleri dilimli kubbecikli ağır kulecikler vardır. Sağ da tek minare,altı şerefeli ve şerefe altı istalaktitlidir.
Bu cami, Mimar Sinan’ın Selimiye Camii’ni inşa etmeden önce uyguladıgı maket camilerden biridir. İstanbul, Fındıklı’daki Molla Çelebi Camii’nin benzer planındadır.
Semiz Ali Paşa : Kanuni Sultan Süleyman dönemi sadrazamlarındandır. Uzun boylu, gayet iri ve tombul olmasından dolayı “Semiz” diye anılmaktadır. Aslen Hersekli olup, oradan askere alınarak, İstanbul’a getirilmiş,sarayda yetiştirilerek yeniçeri ağası, Rumeli Beylerbeyi olduktan sonra, 1549 ‘da Vezirlikle Mısır Valiliği ‘ne tayin edilmiştir. Burasını gayet iyi idare ettiğinden dolayı İstanbul’a çağrılıp 1561’de Veziriazamlığa getirilmiş, 1565’de vefat etmiştir.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com