5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla ilgili olarak ADD Babaeski Şube Başkanı Binnur Güdücüler gazetemize açıklamalarda bulundu.
Güdücüler açıklamasında şunlara yer verdi;
“Yüce Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet, akılcılığı ve bilimselliği temel alarak yurttaşlarımızı çağdaş dünyanın değerleriyle buluşturmuştur.
Atatürk ilke ve devrimleri ile toplumsal yaşamın her alanında eşitliği amaçlayan köklü değişiklikler gerçekleştirilmiş, lâiklik ilkesi yaşama geçirilerek demokratikleşme sürecine hız kazandırılmıştır.
Bu süreçte, Cumhuriyet’in özüyle bağdaşmayan çağdışı kurum ve kurallar kaldırılmış, kadın-erkek ayrımı olmaksızın kişi hak ve özgürlükleri genişletilmiştir.
Yüce Atatürk, Türk Ulusu’nun güçlü kılınması için, kadının yüceltilmesi gereğine inanmış, devrimlerle, Türk kadınının toplumsal konumunun yükseltilmesini sağlamıştır.
Kadın hakları konusunda temel belge olan Medenî Yasa’nın 1926 yılında kabul edilmesi ile çağdaş toplum düzenine geçilmiş, uzun yıllar boyunca görmezden gelinen kadınlarımız, ekonomik, siyasal ve sosyal haklara kavuşturulmuş, yaşamın çeşitli alanlarında karşılaşılan eşitsizlik ve ayrımcılığın kaldırılması için önemli bir adım atılmıştır.
1934 yılında ise, birçok Batılı ülkeden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması, kadınlarımızın etkin yurttaşlar olarak ülke yönetiminde söz sahibi olmalarını olanaklı kılmıştır. Kadınlara dönemin koşullarına göre çağdaş ve ileri boyutta önemli haklar sağlanmış olması, Cumhuriyet’in en büyük başarılarındandır.
Yüce Atatürk’ün eğitimsizliğe, bağnazlığa ve geri kalmışlığa karşı verdiği savaşım, Türkiye’nin evrensel değerleri benimseme ve çağdaş dünyayla bütünleşme kararlılığının da göstergesidir. Atatürk ve O’nun düşünce sistemi ülkemizi yüzlerce yıl ileriye götürmüştür. O, Ulusumuzu karanlıktan aydınlığa çıkarmış, bizlere çağdaş, bağımsız, özgür bir devlet bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yapıya ulaşmasında, Türk kadınının siyasal ve sosyal haklarına kavuşmasının önemli rolü bulunmaktadır.
Cumhuriyet’in sağladığı hak ve özgürlükleri en iyi biçimde kullanan kadınlarımız, bugüne kadar ülkemizin gelişmesine ve demokratikleşme sürecine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Bu katkılarını artırarak sürdüren kadınlarımız, kendine güvenen ve üreten bireyler olarak toplumsal yaşamı yönlendirmekte, kimi kararlarda belirleyici olmakta, çeşitli mesleklerde önemli görevler üstlenmekte, yurt içinde ve yurt dışında üstün başarılar kazanmaktadır.
Kadınlar, ülkenin geleceğinin belirlenmesinde ve gelişme yolunda atılacak tüm adımlarda görev almalı, yeniliklerin öncüsü olmalı, siyasal yaşamda etkinliğini artırmalı ve ülke yönetiminde daha fazla söz sahibi olmalıdırlar.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 82. yıldönümü Türk milletine kutlu olsun. (Hicran SÜNGÜ)