Ana Sayfa Gündem 23 Kasım 2019 774 Görüntüleme

Çiftçilere gece eğitimi

Babaeski İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından çiftçilere yönelik gerçekleştirilen gece eğitimleri devam ediyor.

Haber: Umut AL

Babaeski İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Babaeski’nin Erikleryurdu köyünde çiftçiler için, Mühendis Mehmet Gümüş, Mühendis Eyüp Öndin ve Veteriner Hekim Mustafa Güvenç tarafından gece eğitimi verildi.

Gerçekleştirilen gece eğitimi programında, zoonoz hastalıklar, tarımsal desteklemeler, tarımsal kaynaklı nitrat kirliliği, toprak analizi ve anız yakmanın zararları konusunda sunumlar yapıldı. Gece eğitimi programı, soru ve cevap bölümüyle sona erdi.

ANIZ VE ANIZ YAKMANIN ZARARLARI

Anız, toprak içinde kalan bitki kökü, nadasa bırakılmaksızın ekilen tarla, mısır sapı, biçilmeden toprakta kalan saplar, tarla sınırındaki otlar,  biçilen ekinin tarlada kalan sapına verilen addır.

Hububat hasadından sonra, kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele edilmesi, yabancı ot kontrolü,  bitki artıklarını en ucuz maliyetle ortadan kaldırmak, hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı düşünceleri ile çoğu zaman bir alışkanlık haline geldiği için yasak olduğu halde, anız yakma olaylarıyla karşılaşılmaktadır.

Anızın yakılması orman yangınları, telefon ve enerji iletim hatlarının yanması, sis oluşumu nedeniyle çeşitli trafik kazalarına yol açması, hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riskleri ortaya çıkarmaktadır. Anız yakma sonucunda çıkan yangınlar, her yıl milyarlarca liralık maddi zararlara neden olmaktadır.

Anız yakmanın zararları sadece bunlarla sınırlı değildir. Anız yakmanın sayısız zararlarından bazıları şunlardır:

1-Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur. Toprak organik maddesi yok edildiğinden, toprak verimliliği azalır, canlılarının beslenme ortamı yok edilir.

2-Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelmektedir.

3-Anız yakılması su ve rüzgâr erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgâr ve su ile taşınarak yok olmaktadır.

4-Anız yakma sonucunda doğal denge bozularak zararlı böcekler ve hastalıklar çoğalmaktadır.

Anız yangınlarına engel olmak amacıyla; biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır. Hububat hasadı yapıldıktan sonra biçerdöverin arkasında bıraktığı sap samandan oluşan namlular balya makinesi ile balyalanarak hayvan yemi olarak veya ahırlarda altlık olarak kullanılabilir veya sanayide kâğıt ve karton yapımında kullanılabilir. Namlu denilen bu sap ve saman tarladan uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan anız sap parçalayıcı makineler ile parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Bu şekilde bir toprak işleme ile anızın toprağa karıştırılması toprağa birçok fayda sağlar ve anız yakmanın doğuracağı zararlar da önlenir. Toprak işlemesiz tarım yapılarak tohum doğrudan anıza ekilebilir.
2872 Sayılı Çevre Kanunu kapsamında, anız yakanlara idari para cezası verilmektedir. Ayrıca anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ise bu ceza beş kat arttırılmaktadır.

Zoonoz hastalık nedir?

Zoonoz hastalıklar; hayvanlardan insanlara bulaşan ve her iki gruba dahil bireylerde ortak olarak şekillenen hastalıklar diye tanımlanabilir. Sığır, koyun gibi çiftlik hayvanlarından kaynaklanan zoonoz hastalıkların yanında kedi, köpek tavuk, kuş vb. kanatlı hayvanlar, maymun, fare vb. yabani memeliler ve tavşanlar gibi pek çok hayvan türüne ait zoonoz hastalık, insanlara bulaşarak ciddi sorunlara neden olmaktadır. Zoonoz karakterli hastalıklardan bazıları tedavi edilebilir olmasına rağmen bazıları ise sadece koruyucu aşılamalar ile önlenebilen hastalıklardır ve insanlar içinde ciddi tehlike yaratabilmektedir. Bu gün tüm dünyada hem insan hemde hayvan sağlığı için büyük önem taşıyan brusella ve kuduz buna en iyi örnektir. Zoonoz hastalıkların bulaşması hastalığın etkenine bağlı olarak farklı yollarla olmaktadır. Ancak genel olarak bulaşma temas, solunum veya ağız yolu ile olmaktadır. Tüm bulaşma yollarında asıl olan ortak nokta etkenin taşınmasıdır. Hastalık etkeni bulaşık enfekte gıdaların alınması sonucu insanlara geçebileceği gibi ısırma ve tırmalama sonucu kan yolu ile de bulaşma olabilir. Örneğin kuduzun bulaşabilmesi için mutlaka ısırık, tırmalama vb. nedenlerle oluşan açık bir yara olmalıdır. Aynı durum Brucella enfeksiyonlarında da söz konusudur. Bulaşma yollarından biri olan deri yolu ile bulaşma ancak deri üzerinde çizik, çatlak gibi açık bir yaranın varlığında mümkündür.

Zoonoz hastalıklardan nasıl korunabiliriz?

Korunma için her şeyden önce etkenin veya hastalık kaynağının bilinmesi gerekir. Bunun dışında önemli olan diğer bir konuda bulaşma yollarının bilinmesidir. Zoonoz hastalıkların gerek hayvanlar arasında yayılmasını, gerekse insanlara bulaşmasını önlemek için koruyucu olarak yapılan aşı, ilaçlama, iç ve dış parazitler ile mücadeleye önem vermek gereklidir. Brusella ve kuduz gibi tedavisi olmayan bazı zoonoz hastalıkların varlığı koruyucu hekimliği ön plana çıkarmaktadır. Bu amaçla spesifik hastalıklara karşı geliştirilen aşı uygulamaları halen tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en etkin yöntem olarak kullanılmaktadır.

Dünyada yaygın olarak görülen zoonoz hastalıklar nelerdir?

Brusella: Sığır, koyun, keçi ve domuzlarda özellikle testis, meme, uterus gibi genital organlara yerleşerek yavru atmalara ve infertiliteye neden olan önemli bir zoonozdur. Bütün dünyada yaygın süt ineklerinde prevalansı yüksektir. Ahır veya ağıl içinde hayvanlar arasında bulaşma ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme veya sağım sırasındaki hatalar sonu meme yoluyla olur. Hastalık etkeni, hasta hayvanların dışkı, süt ve atık yavru zarları ile çevreye bulaşıp, insanlarda hastalık meydana getirir. Brusella hastalığı hasta hayvanların eti, sütü ve süt ürünleriyle temas eden insanlara bulaşabilir.

Kuduz: Kurt, tilki, çakal, kokarca, sırtlan, ayı, yarasa gibi doğadaki tüm vahşi memeliler ile köpek, kedi, inek, koyun, keçi, eşek gibi evcil memeli hayvanlarda görülür. Hastalık kuduza yakalanmış bir memeli hayvanın (özellikle köpek) ısırması ve yaralaması ile, kuduz hayvanın salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesiyle, kuduz hayvanın eti ve sütünün çiğ olarak yenmesi ile, kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasta bulunulması ile bulaşabilir.

Tüberküloz: İnsan ve hayvanlarda, akciğer, çeşitli organ ve dokularda, tüberküllerin oluşmasıyla karakterize kronik, bulaşıcı, zoonotik bir hastalıktır. Etkenin bulaşması, anneden yavruya göbek kordonu ile bulaşık süt, su, yem, ve otların alınmasıyla, solunum yoluyla ve genital yolla şekillenir.

Anthrax (Şarbon): Bilinen en eski zoonoz hastalıklardan birisidir. Bütün türler duyarlı olmasına rağmen sığır ve koyunlarda en yaygındır. İnfeksiyon, vücut ısısının yükselmesi, dalağın şişmesi, kanın katran gibi koyu renk alması ve pıhtılaşmaması ile karakterizedir. Hastalık sindirim yolu ile solunum ve deri yoluyla bulaşır. İnsanlar hasta hayvanları kesip yüzmek, etini yemek veya bu hayvanların deri ve yünlerini işlemek suretiyle hastalığa yakalanırlar.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com