Diyabet, ülkemizde görülme sıklığı giderek artan, ciddi organ kayıplarına yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen kronik bir hastalıktır. Diyabetli bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması, beslenme, egzersiz, tıbbi tedavi ve eğitimden oluşan dört temel faktörle mümkün olmaktadır. Bu bilgilerin sahibi Babaeski Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Serkan Güven.
Haber:Hicran SÜNGÜ
Dr. Serkan Güven Dünya Diyabet günü hakkında yaptığı açıklamalarında çok önemli bilgiler verdi. Diyabet konusunda, halkı bilinçlendirmek ve diyabet hastalığına karşı duyarlılığı artırmak amacıyla Babaeski Devlet Hastanesinde hastanemizde, çeşitli etkinlikler düzenlendi. Polikliniğe gelen hastaların kan şekerlerine bakılarak, Diyabet hemşiresi Gülbahar Süzer tarafından eğitimler verildi. Çeşitli broşürler dağıtıldı. Poliklinik televizyonlarında diyabetle ilgili kamu spot filmleri yayınlandı.
Diyabet ve komplikasyonları Ülkemizde önemli oranda hastalık yükü oluşturmaktadır diyen Dr. Serkan Güven açıklamalarına şöyle devam etti; “Hedefimiz, diyabet hastalığını önlemek ve onu kontrol altına alarak bu yükü azaltmak, diyabetli bireylerin yaşam kalitesini artırmak, organ kayıplarının önüne geçmek ve kişilerin yaşam tarzında (beslenme, egzersiz) olumlu değişiklikler oluşturmaktır.
DİYABET BELİRTİLERİ VE KORUNMA YOLLARI
Gün içerisinde aşırı susama, sık tuvalete gitme ve nedeni bilinmeyen halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkan diyabet yani şeker hastalığı, pek çok risk faktörü nedeniyle gelişebiliyor. Kan şekerinin düzenli kontrol edilmesi ve doğru tedavi planlamasıyla yüksek tansiyondan, böbrek yetmezliğine, görme kaybından kansere kadar birçok ciddi rahatsızlıktan korunmak mümkün olabiliyor.
DÜZENLİ OLARAK ŞEKER DEĞERİNİZİ ÖLÇTÜRÜN
Diyabet 3 farklı evreden oluşmaktadır. Başlangıç evresinde müdahale edilmediğinde pre-diyabet yani diyabet öncesi ve diyabet dönemleri oluşmaktadır. Düzenli kan şekeri ölçümleriyle hastalığın insülin direnci yüksekliği evresinde fark edilmesi ve erken tedaviye başlanması önemlidir. Sinsi bir hastalık olan şeker yüksekliğine bağlı damar hasarları ve sinir hasarları oluşur; ileri dönemlerde diyalize kadar giden böbrek yetersizlikleri; körlüğe gidebilen göz ve retina problemleri, dolaşım bozukluğuna bağlı ayakta iyileşmeyen yaralar, ayak kesilmelerine kadar giden ciddi enfeksiyonlar, kalp damarlarında yağlanma, damar tıkanıklıkları ve damar yapısında görülen kalp hastalıkları görülür.
OBEZİTE DİYABETE YOL AÇIYOR
Sinsi bir hastalık olarak seyreden diyabette, risk faktörlerini bilmek büyük önem taşımaktadır. Ailede diyabet hastalığı olması, hipertansiyon, kalp hastalığı ve kolesterol problemi olan kişiler risk grubundadır. Toplumda yaygın olarak görülen, hatta çocukluk çağında ortaya çıkan, Tip 2 diyabete neden olan faktörlerin en başında ise obezite gelmektedir. Obezite vücutta aşırı yağ depolanmasının sonucu ortaya çıkar. Bu yağ deposundan salgılanan hormonlar damar sertliğine, kilo fazlalığına ve diyabete giden yolun temellerini atar.
BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN
– Susama hissi ve sıvı alımındaki aşırı artış
– Çok ve sık idrara çıkma
– Yorgunluk ve halsizlik
– Sık ve aşırı acıkma
– İstem dışı kilo kaybetme
– Bulanık görme
– Ayaklarda hissizlik veya uyuşma, karıncalanma
Erken tanı için vakit kaybetmeyin
Risk faktörlerine sahip kişiler öncelikle Aile hekimine veya Dahiliye Uzmanına başvurmalıdır. Tansiyon, şeker, insülin direnci, kolesterol, tiroid hormonlarının ve böbrek üstü bezleri, karaciğer yağlanması olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu testlerden şeker yükleme testi kişinin pre-diyabetik olup olmadığını; eğer pre-diyabet varsa diyabete ne kadar yakın olduğunu göstermektedir.
DÜZENLİ EGZERSİZ ŞART
Pre-diyabet döneminde diyabeti önleyici ilaçlar kullanmak gerekebilmektedir. Fakat ilaç kullanmadan önce hastaların beslenmelerini düzeltmeleri ve bir egzersiz programına başlamaları önerilmektedir. Eğer doğru beslenme, düzenli yapılacak bir egzersiz programını da içerecek şekilde hastalar yaşam tarzlarını kökten değiştirebilirse, ilaç kullanımına ihtiyaç kalmayabilir. Egzersiz, diyabet hastalarında sıklıkla etkilenebilen bacak ve kollarda dolaşımı iyileştirirken, kolesterol ve kan basıncını da düşürmektedir.