Kırklareli Müftüsü Aydın Yığman, İstanbul’un fethi dolayısıyla kaleme aldığı yazısında, “O güzel komutanı da o güzel orduyu da rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun…” dedi.
Kırklareli Müftüsü Aydın Yığman, İstanbul’un fethi dolayısıyla kaleme aldığı yazısında şunları ifade etti:
“Fatih Sultan Mehmet, İlk defa 12 yaşında Manisa’ya vali olarak atanıyor ve yanında da bir hoca efendi var ve ona “Lala”diyorlar.
“Lala’nın Selçuklularda karşılığı ise “Atabey.”
Lala ,12 yaşındaki vali’nin terbiyesi ve eğitimi ile ilgileniyor. 19 yaşında tahta oturuyor,padişah oluyor.Tahta oturunca bütün düşüncesi İstanbul’u fethetmek.Efendimizin müjdesine layık olmak.
Önce Rumeli Hisarını boğazın en dar yerine yaptırıyor.(1452)Hisarın yanına bir cami yaptırıyor.Bu cami “Küçük Kıyamet” denilen 1884 depreminde yıkılmış ve onarılmamıştı. 1953’te Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın emriyle Fethin 500. Yılı sebebiyle hisar temizlendi, ahşap evlerle cami kalıntısı yok edildi. Hisarda klasik tiyatro eserleri oynandı.Hisar’ın yüksek ses titreşiminden zarar göreceği bilindiği halde pop müzik konserlerine açıldı, sahne, cami’nin temeli üstüne kuruldu.
Büyükşehir Belediyesi yıkık minarenin olduğu yere yeniden fetihteki gibi aslına uygun ‘mescid’ yaptırdı. 80 yıldır ibadete kapalı olan Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ilk cami fethin ruhuyla yeniden buluştu. Bir ayıp daha silinirken Rumeli Hisarı da aslına rücu ettirildi elhamdülillah…
Fatih Sultan Mehmet’in en büyük yardımcısı Akşemseddin hazretleridir.Akşemsettin hazretleri Hacı Bayram’ı Veli’nin talebesidir.Akşemseddin hazretleri,müderris,tıp alimi’dir.Mikrobu ilk icat eden O’dur.Fethi en çok o ister ve Fatih Sultan Mehmet’i O teşvik eder.
İslam ordusu bir yeri fethedince oranın en büyük kilisesini ele geçirir. Orada ezan okunur. Ayasofya Fatih Han hazretlerinin vakfıdır. Kıyamete kadar cami olmasını vasiyet etmiştir. 24 Kasım 1934 yılında müze haline getirilen Ayasofya,10 Temmuz 2020 yılınca cami olarak yeniden ibadete açılmıştır. Camilerimizi aslına dönüştüren ve ibadete açanlara şöyle dua edelim: ”Ya Rabbi! Kim, dinine ve dini değerlerine ne kadar değer veriyorsa, sen de onlara o kadar değer ver.”
Bir Batılı diyor ki:”Siz müslümanlar Endülüste 850 yıl kaldınız,hakimiyet sürdünüz.Bakın şu anda Endülüs’te hiçbir müslüman yok,hepsini sildik.Sizi oradan attık.İstanbul’da da 560 yıldır yaşıyorsunuz. Buradan da sizi silip atacağız.”
Yine batılı bir bilim adamı müslüman olan öğrencisine “İstanbul’u size ödünç verdik.” diyor. Yunanlılar hiçbir zaman İstanbul ismini kullanmadılar, hep“Kostantinopolis”dediler. Uyanık olmalıyız. Nesillerimizi bilinçlendirmeliyiz. C.Hak, Fethin mirasına sahip çıkan nesiller yetiştirmeyi nasip eylesin.
O güzel komutanı da o güzel orduyu da rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun…”
