Ana Sayfa Gündem 3 Kasım 2016 1614 Görüntüleme

KAN ÜRETİLEMEYEN BİR İLAÇTIR TEK KAYNAĞI İNSANDIR

 

Kızılay Haftası etkinlikleri kapsamında, 1 Kasım Salı günü Babaeski Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonunda bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Kaymakam Vekili Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Muzaffer Karaman, Türk Kızılay’ı Babaeski Şube Başkanı Necip Fıçıcı, Türk Kızılay’ı Edirne Kan Bağışı Merkezi Kan Bağışçısı Kazanım Uzmanı Şennur Evci, Avrupa Bölge Koordine Merkez Kan Bağışçısı Kazanım Planlama Uzmanı Sevilay Yalçın Koçak, Kamu Kurum ve Kuruluşların İdarecileri, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, Köy ve Merkez Mahalle Muhtarları, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri Banka Müdürleri ve öğrenciler katıldılar.

“Yardım insancıl bir duygudur”

Düzenlenen toplantıda ilk konuşmayı yapan Kızılay Şube Başkanı Necip Fıçıcı şunları dile getirdi;

“Kızılay bir yardım kuruluşudur. Yardım insancıl bir duygudur. İnsanlığı yücelten bir düşüncedir. Bu düşüncenin yaygınlaşması dünyamızı güzelleştirir. Kızılay’ın amacı her nerede görülürse hiçbir ayrım yapmaksızın insanın yarasını sarmaya ve acısını azalmaya çalışmak. İnsanın sağlığını korumaktır.  Sağlığı korumanın yollarından birisi de kan bağışıdır. Kan bağışı insanın hayatını sürdürebilmesini sağladığı gibi bağışlayana da katkısı vardır. Kızılay kurduğu kan bankası ile halkın kan bağışlarını kabul ederek sağlık hizmetlerini yerine getirmektedir. Kan üretilemeyen bir ilaçtır. Tek kaynağı insandır. Ancak sağlıklı bağışlarda elde edilebilmektedir. Kızılay ihtiyaç duyulan kanın ihtiyaç duyulan kanın önemli bir bölümünü karşılayabiliyor olsa da amaç tamamının karşılanmasıdır. Bir canın ne kadar değerli olduğunu düşünürsek kan bağışının önemini daha iyi anlamış oluruz. Daha fazla hastaya çare olabilmemiz için sizlerin yardım ve desteğine ihtiyacımız vardır. Bu yardımlarınız çalışanlarınızı, üyelerinizi, komşularınızı ve çevrenizdekileri kan bağışına ikna etmek olabilir. Bağışta bulunmak isteyenlere gerekli kolaylıkları sağlamak olabilir. Bağışta bulunanları da ödüllendirmek gibi daha farklı şekillerde de olabilir. Yardım ve desteğinizi bizden esirgemeyeceğinizi umuyoruz. Unutmayın bir gün size de gerekebilir. Küçük bahaneler büyük iyileklere engel olmasın. Ve unutmayın ki kan bağışlamak, hayat kurtarmak sizin kanınızda var. Teşekkür ederim, saygılarımla.

“Babaeski benim için çok özel”

Ardından konuşan Türk Kızılay’ı Edirne Kan Bağışı Merkezi Kan Bağışçısı Kazanım Uzmanı Şennur Evci ise Babaeski’nin kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu;

“22 yıldır Edirne Kızılay Kan Merkezi’nde görev yapmaktayım. Türk Kızılay’ı biliyorsunuz bir dernek. Devletten hiçbir şekilde maddi bir destek almadan ayakta duran bir kuruluş. Biz bu dernekte profesyonel kadro ile çalışıyoruz ama her birimiz gönüllü gibi çalışıyoruz. Amacımız Türkiye’nin kan ihtiyacını gönüllülük ile Türk halkından alabilmektir. Babaeski benim için çok özel. Benim anne ve babam burada hizmet etti. Yaklaşık 18 yıl burada görev yaptılar. Şimdi ben de sizlere bu halka hizmet etmekten dolayı son derece gururluyum ve mutluyum. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Sizlere kısaca gönüllü kan bağışı hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum. Çünkü kan sadece insandan elde edilen tek tedavi aracı. Ve  Türkiye’nin ortalaması kan bağışı ekibinde 42 ünite iken biz Babaeski’deki çalışmalarda 36’dayız. Herkes bizi çok sık görüyor Babaeski’de. Artık şunu çok duyuyorum, yeter artık kanımızı emdiniz gelmeyin gibi ama önemli olan gelmek değil, geldiğinizde en etkin şekilde kan bağını alıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak. Çünkü biz hala ihtiyacı olan kanı almış değiliz. Bu anlamda siz değerli yöneticilerimize, değerli muhtarlarımıza, değerli öğretmenlerimize ihtiyacımız var. 24 Kasım’da ilçenizde yapacağımız büyük organizasyonumuzda hepinizin desteğine ihtiyacımız var. Örnek teşkil edecek bir ilçe çalışması yapma arzusundayız. Ve aldığımız her kan bir ihtiyaç sahibi için umut olacak, ışık olacak. Bir gün hepimizin ihtiyacı olabilir. Benim annem burada 18 yıl sağlık hizmeti yaptı. Ben anneme iki ünite kan kullandım yani bu işin içindeyken. Yani bir gün ne zaman ne şekilde nasıl ihtiyaç olacak belli değil.

“Şuanda zaten özellikle Trakya bölgesinin yüzde 96’sını karşılıyoruz”

Türk Kızılay’ı 1868 yılında kurulmuş çok eski bir dernek. Bir sivil toplum örgütü gibi sizlerin destekleriyle ayakta duran bir kuruluş. Çok temel ilkeleri var. İnsanilik, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, gönüllü hizmet, bağımsızlık, birlik ve evrensellik. Kızılay çatısı altında birçok kurumlar var. Mesela yerel Babaeski Kızılay Şubemiz mevcut. Yerelde Babaeski’nin ihtiyaç sahiplerine hizmet etmek. Bir birine kendi içinde yardım edebilmek için bir aracı kurum olarak çalışmakta. Biz kan hizmetleri olarak ulusal anlamda kan konusunda tüm Türkiye’de hizmet etmekteyiz. Sağlık ve sosyal hizmetler ve gönüllü hizmetler olmak üzere çok dalları var. Yani Kızılay çatısı altında birçok çalışma gerçekleştiriliyor. Ülkemizde ilk kan merkezi 1957 yılında Ankara’da ve İstanbul’da kuruldu. Ve şuan 17 bölge kan merkezi, 63 kan merkezi olarak tüm Türkiye’de görev yapmakta. Biliyorsunuz, 1999’da çok ciddi bir deprem yaşadık ondan sonra yeniden yapılanmaya girdik. Kan konusunda 2005 yılında güvenli kan projesi ile çalışmaya başladık. Bu güvenli kan projesi çok önemli. Çünkü bu projeye ülke kan ihtiyacını tamamen gönüllü kan bağışlarından alarak artık hasta yakınlarının hastasına kan ihtiyacı olduğunda kapı kapı dolaşıp yada hasta yakınlarından kan temin yolu kullanılmamasını amaçlıyoruz. Bu amaçla çalışmaktayız. İnsanların Türk Kızılay’ın bağış yapması bu anlamda çok önemli. Eğer herkes Türk Kızılay’ına kan verirse ihtiyaç halinde hastaneler hasta yakınından kan temin yoluna gidemeyecek. Çünkü bizim stoklarımızda her çeşit kan olacak ve o kanı hastalarımıza ulaştıracağız. Şuanda zaten özellikle Trakya bölgesi için söyleyeyim yüzde 96’sını karşılıyoruz. Ama halen yüzde 4’lük bir bölüm var ki, karşılayamıyoruz. İşte onu da el birliğiyle, hep beraber yeni neslimizi de eğiterek gerek kan verecek insanlara ulaşarak sizlerin aracılığıyla bu açığı kapatma arzusundayız.

Yeniden yapılanma ile 17 bölge kan merkezimiz, 63 tane de kan merkezi olarak şuan Türkiye’de kan hizmetlerini yürütmekteyiz. Kan insandan elde edilen tek tedavi aracı ve aslında bir organ. Biliyorsunuz en önemli görevlerinden biri oksijeni taşıyor. Mikroorganizmalar ile savaşıyor. Ve damarlarımızda dolaşarak bütün organlarımıza oksijeni götürüyor. Kan bağışı neden önemli. Sağlıklı bir erkek birey yılda en fazla 4 defa bağış yapabiliyor. Bir trafik kazasında sadece birinin 5 ile 10 ünite arasında kana ihtiyacı oluyor . Yeni doğan bir bebeğin kanı değişeceği zaman en az bir yada iki kişinin kanına ihtiyaç duymakta. Özellikle bazı organ nakillerinde sadece bir kişinin 200-250 litre kadar kana ihtiyacı olmakta. İnsanlar diyor ya kanımızı aldınız, kanımızı emdiniz, bu kanlar ne oluyor. Düşünebiliyor musunuz sadece bir kişiye 200 litre kan kullanılabiliyor. Bu anlamda demek ki verebilecek durumda olan herkesin kan bağışı yapması gerekli. Bir de hava gibi su gibi yaşayabilmek için kana ihtiyacı olan hastalarımız var. Biliyorsunuz Trakya’da kanser hastalığı çok fazla ve her kanser tedavisinde çok fazla kan hücreleri kullanılmakta. Kimler kan verebilir, 18-65 yaş arası her sağlıklı birey gönüllü kan bağışçısı olabilir. Ağırlığı 50 kg’ın üzerinde olmak zorunda, standart bir miktardır. Yaklaşık 450 cc kan bağışı yapıyorsunuz. Bu miktarda vücudunuzda bulunan kanın 13’te 1’i. Kesinlikle zararlı olmayan bir miktar. En çok insanlar kan verdikleri zaman kansız kalmakta korkuyorlar. Kan vererek insanlar kesinlikle kansız kalmaz. İnsanlar kan vermeye bağladığı zaman kemik iliği yeni hücreleri vücudunuza salgılamaya başlıyor. Erkek bireyle yılda 4 defa üç ay aralıkla, kadın bireyler 3 defa 4 ay aralıklarla yılda düzenli olarak kan verebilirler. Hiçbir sıkıntı yaşamazlar. Kan bağışçısı olabilmek için dört önemli aşamamız var. Öncelikle kayıt, kayıtta 42 soruluk bir formumuz var. En çok karşılaştığımız olumsuzluk burada oluyor. Biz bu soruları okumak zorunda mıyız, 42 tane çok fazla, neden bize bu soruları soruyorsunuz? Oysa bu 42 soru kanı verecek kişinin sağlığını korumaya yönelik. Artı kanı ulaştıracağımız kişinin sağlığını korumaya yönelik çok önemli sorular. Çok özel sorularda soruyoruz. Amacımız sizin özel hayatınızı öğrenmek değil. Vereceğiniz kanın ne kadar güvenli olduğunu anlayabilmektir. Çünkü kan yoluyla geçen maalesef ki hastalıklar var. AIDS, hepatit B ve hepatit C, gibi.. Bunların rutin tetkitlerini  yapsak da ön aşamada güvenliğini sağlamak için en önemli olay formun doldurulması. Daha sonra doktor kontrolüne giriyorsunuz. Burada tansiyon, hemoglabin, ateş ve nabız takibiniz yapılıyor. Bire bir doktorumuzla görüşüyorsunuz, doktorumuz sorulara verdiğiniz cevapları değerlendiriyor. Uygun gördüğü takdirde kan almak için gönüllü bağışçı olarak gönüllü kan vermeye başlıyorsunuz. Kan verme işleminden sonrada sizi bir ikram bölümüne alıyoruz. Aslında bu bir ikram değil. Sizin sağlığınızı korumaya yönelik bir zorunluluk. Çünkü 470 cc kanınızı verdikten sonra size bir sıvı takviyesiyle kan şekerinizi yükseltmek amacıyla bir ikramda bulunuyoruz. Sahada bunu parmak ucundan kan alarak yapıyoruz. Merkezimizde kolunuzdan alarak yapıyoruz. Bayanlarda 12,5’in altındaysa alamıyoruz, erkeklerde 13,5’un altındaysa alamıyoruz. Kullandığınız bir ilaç varsa doktorumuz onu değerlendiriyor.

Kan bağışında en çok korkulan olay da iğne korkusu. Ufacık bir iğne korkusunu yenerek insanların hayatını kaybetme korkusunu yenebilirsiniz. İğne korkusundan dolayı kan vermemek hakikaten çok üzücü. Biz çok üzülüyoruz bunu duyduğumuz zaman. İğne sadece damara girerken biraz can yakıyor, daha sonra torba 8 ile 10 dakikada doluyor. Bu dolma işlem sırasında her hangi bir acı hissetmiyorsunuz. İğne damardan çıkarken de bir acı hissetmiyorsunuz. Ve verdiğiniz bir ünite kan ile 3 insanın hayatını kurtarıyorsunuz. İğne damardan çıktıktan sonra en az bir beş dakika kolunuzu doksak derece kaldırarak baskı uygulamak gerekiyor. İğnelerimiz normal enjektör iğnelerinden biraz kalın, çok daha fazla can yakmıyor. Kalın olmasının nedeni de kan canlı bir hücre olduğu için kanın canlı bir şekilde torbaya gelebilmesini sağlamak için standart bir kalınlıkta. Fakat bu korkutmamalı kimseyi. Kurtaracağımız hayatları düşünerek bu korkuyu ortadan kaldırabiliriz. Kan verme işlemi bittikten sonra sizi 5-10 dakika dinlendiriyoruz ve sizi ikram bölümümüze alıyoruz. Burada da sizleri gözlüyoruz. Kan vermek normal hayatınızı etkileyen bir olay değil. İşlem tamamlandıktan sonra bizden ayrılabiliyorsunuz. Normal hayatınızı etkileyen bir olay değil ama kan vermeden önce dikkat etmeniz gereken ve kan verdikten sonra  dikkat etmeniz gereken bazı durumlar var. Kan vermeden en az yarım saat önce sigara içmemiş olmanız gerekiyor. O gün içerisinde kan verdikten sonra en az iki saat içmiyoruz. Bol bol sıvı tüketiyoruz. Kanı yapan vücudumuzda sudur. Kan verdikten sonra yeterli su içmeniz yeterli. İnsanlar ben kan verdim, kansız kaldım daha çok yiyeyim, kan yapsın diye düşünmesi yanlış. Fazla yemeniz sadece kilo almanıza neden olur. Ondan sonra da kan verdim kilo aldım bakış açısına bürüyor. Hayır kan vermek kilo aldırmaz. Beslenme alışkanlığınızı değiştirmediğiniz sürece kilo almayacaksınız kan bağışıyla. Kan verdiğiniz kolunuzla ilk 4-5 saat ağır taşımamanızı öneriyoruz. O gün içerisinde ağır spor yapmamanızı öneriyoruz.

Bütün bu işlemler yaklaşık 30-35 dakikanızı alıyor. 3 hayat kurtarmak için hepimizin ayırabileceği bir zaman. Hepimiz bir kafeteryaya oturup çok rahat otuz, otuz beş dakika zaman geçirebiliyoruz. Biz istiyoruz ki o 30-35 dakikanızı bize ayırarak 3 hayatı da kurtarmanızı istiyoruz. Kan bağışı yaptıktan sonra burada verilen kanlar bizim iki ayrı  laboratuvarımıza gönderiliyor. Burada verilen kanların tahlilleri yapılamakta. Her kan bağışında yapılan rutin tetkikler. Ve çok ciddi maliyeti olan tetkiklerdir. Kızılay devlet kurumu olmadığı için bu yapılan tetkikler devlet şu şekilde karşılıyor, Kızılay’a aktarıyor. Biz kanları hastanelere ulaştırıyoruz. Hastanın sosyal güvenlik kurumu tarafından hastane aracılığıyla kanın tahlil bedeli Kızılay’a veriliyor. Bir geliri olan kuruluş değil dolayısıyla bu anlamda yapılan her tahlilin ücretini devletten alıyor. Bu arada şunlarla da karşılaşıyoruz. Aldığımız kanda hastalık çıkıyor, o kan imha ediliyor. İmha ettiğimiz kanın bedelini hiçbir kurum karşılamıyor. Kızılay’ın öz kaynaklarından karşılanıyor. 2006 yılından önce sizler de hatırlıyorsunuzdur, kan alınıyordu. Alınan kanın kullanılması halinde bedelinin karşılanması söz konusuydu. Kanı Kızılay parayla satıyor gibi bir kanıya yol açtı. 2006 yılından beri hiçbir hasta yakını Kızılay’a gelip de Kızılay’a kan alamaz. Hastaneler ancak bizden isteyebilir. Ve hiçbir hasta yakını kanın tahlil bedelini ödemek durumunda değil. Kanunda bu belirlenmiş çünkü en sık karşılaştığımız olumsuz örnek bu. Kan parayla satılıyor, biz Kızılay’a kan bağışı yapmayız. Özellikle Kızılay’a kan bağışı yapılmalı ki artık ülkemizde insanlar kan aramasın. Toplanan kan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılsın. Bu anlamda tüm kurum ve kuruluşlar bize sahip çıktığı sürece biz burada ihtiyaç olan kanı alabileceğiz. Kendi başımıza yaptığımız çalışmalarla, paydaş olarak sizlerle yaptığımız çalışmalar arasında dağlar kadar fark oluyor. Bu anlamda sizlerin desteğine ihtiyaç var.

Verilen hastalık testlerinin yanında 3’e ayrılıyor. Kanınız gördüğünüz gibi kırmızı renkte. En çok kullanılan bu kırmızı hücrelerimiz. Kanınızın sıvı kısmını ayırarak iki yıl saklayabiliyoruz. Kırmızı hücreler artı dört artı altı derecede kır iki gün saklayabiliyoruz. Sizler üç ayda bir kan verebiliyorsunuz ama bizler 3 ayda bir verdiğiniz kırmızı hücreleri 42 gün saklayabiliyoruz. Ki 42 gün stoklarımızda kalmıyor. Verdiğiniz gibi tahlilleri yapıldığı gibi hastanelerin stoklarına ulaştırılıyor. V kanımızın sarı kan dediğimiz hücrelerimiz vücudumuzda yaşam süresi 7 ile 12 gün arasında. Biz oda ısısında çalkalayarak artı yirmi iki derecede biz beş gün saklayabiliyoruz. Özellikle kanser hastalarında, lösemi, talesemi hastalarında çok kullanılan hücrelerdir. Bu anlamda verilen her kan bir damlasına kadar kullanılması adına çalışılıyor .Aldığımız bütün kanlar İstanbul Bölge Kan Merkezi’ne ulaştırılıyor. Ayrıştırma işlemi orada yapıldıktan sonra saklama koşullarına uygun bir şekilde hastanelerin talebi doğrultusunda hastanelere ulaştırılıyor. Umut ediyoruz ki bizlerin gönüllü kan bağışı çalışmalarımız ile bu sayılar artarak kan aram olayı ortadan kalkacak. Bunun için de biz ilçelerimiz de özellikle Trakya’da tüm ilçelerimizde büyük bir organizasyon planladık. Sayın Kaymakamımız ile de görüştüğümüzde 24 Kasım 2016 Perşembe günü Hükümet Konağı önünde Kızılay Kan Bağış tırı ve Kızılay Kan Bağış Çadırı kurularak büyük bir organizasyon planladık. Kaymakamlığımızın himayesinde ve Babaeski Belediyesi’nin desteği ile ikramlarımız ile orada hepinizin desteği ile orada güzel bir çalışma yapacağız. Yaklaşık bir günde 300 ünite kan alacak şekilde Babaeski Kızılay Şubesi olarak biz orada olacağız. Buradaki isteğimiz, muhtarlarımız köyünden yada mahallesinden bizi ziyarete gelirken en az 5-10 kişi ile birlikte gelmesi ve kan bağışı yönlendirmesi. Tabii ki herkes kan bağışı yapamıyor. Ancak kan bağışı yapamayanların da en azından bizleri ziyaret etmenizi, bizlerin manevi olarak yanımızda olduğunuzu göstermeniz. Halkın bunu görerek ne kadar güzel bir proje içerisinde, bu yardımlaşma duygusunu tekrar ateşleyerek güzel bir çalışma yaptığımızı herkese gösterebilmek. Önümüzdeki çalışmamızı bu Perşembe Uzunköprü ilçemizde gerçekleştiriyoruz. Kaymakamlığımızın himayesinde çok etkin bir çalışma olacak. Buradaki çalışmalarımız için de tüm velilerimize ulaştırılmak üzere davetiyeler hazırladık. Hepinizi tekrar ziyaret ederek afişler getireceğiz. Bunların ne kadar çok yer dağıtılırsa ne kadar çok yere duyurulursa biz tecrübelerimizden gördük. Camilerimizde, Cuma hutbelerimizde bunların dile getirilmesini isteyeceğiz. İnsanların oraya yönlendirilmesini isteyeceğiz. Dediğim gibi herkes kan bağışında bulunamayabilir ancak o gün bizim yanımızda olarak desteğinizi gösterebilirsiniz. Biz de bu güçle inanıyorum ki tüm kan ihtiyacını Trakya’mızdan karşılayabiliriz.

Şu anda Trakya’da Kızılay’dan kan bağışı kabul etmeyen hastanemiz yok. 3 Şubat 2016 tarihinden itibaren Trakya Üniversitesi Kan Bankası’nın da geçici ruhsatı kaldırıldı. Trakya Üniversitesi bizden kabul etmiyordu. Hasta yakınlarından kan bağışı alarak hasta sahiplerinin kan ihtiyacını gidermeye çalışıyordu. Çünkü Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatları vardı ve kan alma yetkileri vardı. Şuan 23 Şubat itibarıyla bu yetkileri durduruldu. Bizden talep ediyorlar. Eğer bizde olmaması halinde biz onlara izin verirsek hasta yakınlarından almasını sağlıyoruz. İşte biz bunu arzu etmiyoruz. Bu çalışmaları da bu yüzden yapıyoruz. Biz yeterince kanı aldığımız takdirde zaten hasta yakınları kan aramayacak. Hastaneler bizden isteyecek hastaya kan ulaştırılmış olacak. Ama geldiğimizde etkin kanı almamız gerekiyor. En son geldiğimizde 10 aylık periyotlarda Trakya’da tüm hastanelerde 31 bin kan talebi yapılmış Kızılay’a, biz 30 bin yakınında kanı hastanelere ulaştırmışız. Ama halen bin küsur kanımızı ulaştıramamışız. Çapa Tıp Fakültesi’nin halen kan alma yetkisi var. Kızılay’dan kan talep etmeyerek hasta yakınlarından temin yoluna gidiyorlar. Kızılay olarak buna müdahale yoluna gidemiyoruz. Ama biz ülkenin ihtiyacı olan 2,5 milyon kanı gönüllü ile alıyoruz dediğimiz an zaten işte bu üniversite hastanelerinde hasta yakınlarından kan alma işi durmuş olacak. Ama şuan için bizim istenen kanı gönüllülük ile alabilmemiz gerekiyor. Bu zorlukları, bu sıkıntıları aşmamız adına desteğinize ihtiyacımız var. Biz buraya her geldiğimizde ortalama Babaeski ilçemizde 36 ünite kan alıyoruz. Ve şuana kadar 10 aylık periyotta Babaeski ilçemizden 800 ünite kan almışız. Çok sık geliyoruz gibi görünüyor ama 800 ünite olmasına bakıldığında bizim biraz daha gençliğimizi bilgilendirmek ya da kan verebilecek durumda olanlara, halkımıza bu durumu anlatabilirsek bu sıkıntıları da ortadan kaldırabileceğiz. Ama dediğim gibi sizin bize el vermenize, desteğinize ihtiyacımız var. Ve burada hepinizden bir söz istiyoruz. 24 Kasım’da her muhtarımız mahallesinden en az 10’ar kişi, köyünden en az 5êr 10’ar kişi, her kurum yetkilimiz kurum çalışanlarına bunun önemi hakkında bilgi vererek yönlendirirse güzel bir sonuca çıkacağız. Türkiye ortalaması 42 iken biz de Babaeski ilçemizde bu ortalamayı 42 belki de 45’lere yükseltebilme umuduyla o çalışmayı gerçekleştireceğiz. Bu aynı zamanda bizim için yeni veriler insanlara ulaşmak adına yeni veriler de sağlıyor bu tip organizasyonlar. Hepinizin desteğini bekliyoruz.

“Biz zaten kültüründe ve genlerinde yardım seven bir milletiz”

Kan Bağışı konulu bilgilendirme toplantısında son olarak Babaeski Kaymakam Vekili Mustafa Kaya söz aldı ve şunları dile getirdi;

“Aslında çok kıymetli bir toplantıda sizlerle birlikte olmak benim için de çok önemli. Özellikle sizlerin de burada olmasından çok büyük bir memnuniyet duydum. Biz millet olarak zaten kültüründe ve genlerinde yardım ve yardımseverlik bir milletiz. Osmanlı’da yardımı alan ile verenin bir birini görmediği sadece yardımı gördüğünüz ihtiyacı kadarını aldığı bir toplumdan geliyoruz. Bu farklı bir özellik, bizim milletimize has bir özellik. Kızılay da bu özelliğimizi, hasretimizi en iyi şekilde yerine getiren kuruluşlardan bir tanesi. Çok ciddi çalışmalar yapıyor. Özellikle son yıllarda çalışmalarını kat be kat arttırdı. Bu gün dünyanın birçok ülkesinde 20 milyon insana yardım yapan bir kuruluş haline geldi. 20 milyon insana direkt dokunan, yardım eden bir yardım kuruluşu ve yine bu yardımları yine vatandaşlarımızın yardımlarıyla, katkılarıyla gerçekleştiren bir kuruluş. Gerçekten büyük bir özveri ve büyük bir başarı. Tebrik ediyoruz Kızılay’ı. Kızılay bu yardımlarının ötesinde hepimizin aklına gelen ve bu toplantının da ana sebebi kan bağışı. Özellikle gerçekten ihtiyaç sahibi olduğunda hiçbir yere başvurmadan hasta yakınlarına ya da başka yerlerde başka şekilde kan aramadan doğrudan hastanede her türlü ihtiyacının karşılandığı bir döneme doğru gidiyoruz. Gençler bilmez ama benim gençliğimde hastane çevresinde kan satan insanlar vardı. Hastanenin çevresinde olurlardı ve o insanları bulurdunuz ve o insanlardan kan satın alırdınız. Bulabilirseniz. Yada radyolarda yardım anonsları olurdu. Bulunamadığında da belki de birçok hastamızı da vatandaşımızı da kaybediyorduk. Biraz önce ilgili arkadaşımızın ifade ettiği gibi 2005’te bir kampanya başladı. O dönemlerde Kızılay ihtiyacımızın sadece yüzde20’si civarında bir kan toplayabiliyordu. Ama bugün biraz önce de ifade edildiği gibi 2,5 milyon ünite kan toplanıyor. Bu da yaklaşık ihtiyacımızın yüzde 85’i civarında bir kana tekabül ediyor. İşte bugünkü toplantının ana gayesi de bunu yüzde 100’e çıkartmak. Çünkü hastaneye gittiğinizde, kan ihtiyacınız olduğunda, hastanızı götürdüğünüzde kanı nereden bulacağım, hangi akrabamı arasam endişesine katılmadan doğrudan her türlü ihtiyacınızın karşılandığı bir döneme doğru gitmek zorundayız. Bu da ancak kan bağışıyla mümkün olabilmekte. Çünkü hep söyleniyor, ne zaman kimin ihtiyaç duyabileceğinin garantisi yok. Bu gün kan bağışçısı oluruz, Allah korusun buradan çıkarız bir trafik kazası geçiririz belki de bağışladığımızdan çok daha fazla kanı kendimizin, yakınımızın, çocuğumuzun, ailemizin, çok yakın arkadaşımızın da aynı şekilde bir kana ihtiyacı olabilir. Dolayısıyla sağlıklıyken kan verebiliyorken kan vermekte fayda var. Biraz önce arkadaşların da söylediği gibi bunun bir zararı yok. Tam tersine insan sağlığına katkısı olduğu da kesin. Dolayısıyla hem zararı yok hem sağlığınızı da daha da iyi hale getirmiş oluyorsunuz. Daha sağlıklı bireyler olmuş oluyorsunuz. Hem de birinin ihtiyacı olduğunda bir ihtiyaç sahibine, kazazedeye, hastaya şifa oluyorsunuz, derman oluyorsunuz. Bu gerçekten insan olmanın da en önemli özelliklerinden bir tanesi. Eğer birilerine yardım ediyorsanız erdemlisiniz, insansınız. Eğer birilerine yardım etmiyorsanız sadece kendinizi düşünüyorsanız bence insan değilsiniz. Yani insan olmak biraz da diğer insanlarla ilgilenmek, yardımseverlik ile örtüşen bir şey. Dolayısıyla ben bu kan bağışında birçok insanın katkı sağlayacağına inanıyorum. Babaeski’de bu konuda elinden geleni yapacaktır. Lüleburgaz’da buna benzer bir kan bağışı kampanyasında olacağız. Ben inanıyorum ki buraya gelen arkadaşlar yanında birkaç kişiyle birlikte kan bağışı kampanyasına geleceklerdir. Kaymakam beyin de bu konuda çok hassas olduğunu biliyorum. Tarkan Keskin benim çok sevdiğim bir arkadaşım, dostum. Kan bağışı konusunda hassasiyetini biliyorum. Onunda bu konuyla yakından ilgilendiğini biliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Kan bağışı kampanyamız hayırlı olsun diyorum.” (Hicran SÜNGÜ)

 

Etiketler:

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com