DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Siyaset, felsefe, değişim
Değerli okurlar, yeni başladığım yazın sürecinde bu ikinci yazım; umarım beğenirsiniz. Yazmak ve edebiyat, hayata dair farkındalık yaratır. Güncel siyaset yazmak istememe rağmen, bütün yollar hatta çıkmaz sokaklar da siyasete çıkıyor. Küçük veya büyük kentlerde, en güçlü olanın yapmanı istediğini yapacaksın, seçmeni istediğini seçeceksin, nereye iterlerse oraya gideceksin ve senin için yaşam bu! Peki, bu kısır döngüyü nasıl analiz edip, siyasetin ahlak ve etikle ilişkisini nasıl okuyacağız.
Bertrant Russel, “Etik, Toplum, Siyaset” adlı ünlü eserinde, “güç sevdasının değişimleri yaratan en baş güdü olduğu ve sosyal bilimlerin bu konu üzerine eğilmesi gerektiği” üzerinde durmuş ve “güç sevdasını bu kadar sorunlu yapan şey tipki zafer sevdası gibi bunun da sonsuz bir arzu olmasıdır.” ifadeleriyle modern çağın en hayranlık uyandırıcı düşünürlerinden biri olan filozof bir ışık tutuyor sürece.
Devam edelim, son seçimlerden sonra seçmenin siyasete ilgisizliğinin sonuçlarını doğru değerlendirebiliyor muyuz? Hepimiz ve her şey değişiyor, bir nesne zaman içinde değişir, eğer şeklini koruyorsa, düzenli ve sürekli değişiyorsa varlık halini sürdürür, hala kendisidir. Kulağa karışık gelebilir tüm bunlar fakat nereden bakarsak bakalım, değişimi yadsıyamayız.
Şimdi bu yazıyı okuyan sen, bu yazıyı okumaya başlayan senle aynı değilsin. Herakleitos’un Her şey akar ve değişir.’ fikrine tutunmaktan başka çare kalmıyor. Nefes almaya devam etmen, dün kalktığın yataktan bugün de kalkmış olman, dün öğrendiklerinle yol alıyor olman seni, aynı kişi olduğunu düşündürebilir. Ama her gün yeni bir öğrenmeyle algıyla eski olan yok oluyor. Her an değişirken sen aynı sen misin? Tam bir paradoks! İşin içinden çıkmak zor.
Kelimeleri seçerken, cümleyi oluştururken ne kadar titiz davranıyoruz; güzel olsun, estetik olsun… Bir isim, bir slogan arar gibi. Hayatımız olağan hızıyla akarken, geriye bakıp geleceği daha iyi anlamak için mücadelemiz; öylesine hareketli. Denizin maviliklerine vuran güneşin suyun yüzeyinde oluşturduğu Işık parıltıları gibi; insana umut veriyor. Hele ki, kalbimizi sevgiye açmışsak; hele ki yaşadığımız bütün acılara rağmen.
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.