CHP’de, kurultay öncesinde, il ve ilçe başkanlığı seçimleri gündemde. Parti kulislerinde; “değişim” rüzgarları ve söylemleri tavan yaparken, değişimin sadece mevcut yönetimlerle sınırlı kalmaması gerektiği ve aynı zamanda “kronik” ve “kadrolu” aday adayları için de geçerli olması gerektiği söylemleri öne çıkıyor! Partililer” artık, kadrolu, müzmin ve EYT‘li aday adaylarının da yoldan çekilerek, gençlere öncelik vererek, öncülük yapmaları gerekir” diyorlar.
Siyaset kulisleri
Haber / Yorum
HABER MERKEZİ
CHP, yaşanan seçim yenilgisinin hemen ardından; yerel seçimler öncesinde, il ve ilçe seçimlerini tamamlayarak, kurultaya gitmek hazırlığında.
“Kadrolu aday adayları yeniden podyumda mı?!”
Her belediye başkanlığı ve il ve ilçe başkanlığı seçimlerinde, “kimlerin aday veya aday adayı olacakları” merak konusu olurken, bir de “merak konusu olmayan ve adaylık veya aday adaylığı konusunda KADROLU olarak görülen isimler var! CHP kulisleri ve partilileri arasında, adaylık ve aday adaylığı müessesesi ile ilgili çarpıcı tespit ve yorumlar yükseliyor! Hatta, bazı yorum ve tespitler, günlük espri kaynağı haline bile gelmiş durumda! Partililer: “Önümüzde il ve ilçe seçimleri var. Hemen ardından da belediye başkanlığı seçimleri… Sürpriz veya beklenen isimler üzerinde söylem ve yorumlar yapılırken, diğer yandan da aday ve aday adaylığı konusunu artık kronik bir yaşam biçimi ve alışkanlık haline getirmiş isimler var. Bugüne kadar, onlarca seneden beridir ve onlarca kez aday veya aday adayı olmuş alma bir başarı elde edememiş bazı isimler; “yenilen pehlivan, güreşe doğmazmış” modu ile eskimiş ve yıpranmış kispetlerini dolaptan çıkararak, yeniden güreş tutmaya hazırlanıyorlar! Amaç ve hedeflerinde, bir şey olmak veya kazanmak beklentisi de yok! Adaylık ve aday adaylığını bir yaşam biçimi ve hobi haline getirmişler! Siyaset sahnelerinin, “hangi görüş ve partiye mensup olursa olsun” artık bu simalardan da kurtulmaları gerekiyor. Kimileri; artık toplantılara gittiklerinde, kendilerine sorulabilecek adaylık ile ilgili sorulardan kaçabilmek için, oralara eşlerini ve yakınlarını gönderiyorlar! Kimileri; yılın 12 ayında da “önümüzdeki maçlara bakalım” mantığı ile sıradaki seçimlere hazırlık yapıyorlar! İşin trajikomik yanı ise; aday adayı olanların, adaylık şansları olamıyor! Aday olanların ise seçim kazanabilme şansları olamıyor! CHP, bunlar yüzünden, yeni isimlere yer açmak şöyle dursun, “dinozorlar bahçesi” haline döndü!
“Ünal Başkur, yine mi belediye başkan aday adayı?!”
Kurultay sonrasında yapılması beklenen yerel seçimlerde de aday adayı olabilecek isimlerle ilgili görüşlerini dile getiren partililer:” Mesela, önceki gün bir ortamda, Ünal Başkur’un (her zaman olduğu gibi) önümüzdeki yerel seçimlerde de yeniden belediye başkan aday adayı olacağı ifade ediliyor. Belediye Başkan yardımcılığı sonrasında, bir süre il başkanlığı da yapan Başkur’un da diğer kronik aday adayları gibi, ısrarla ve inat ile alışagelmiş şekilde aday veya adayı olma mesaisinin, bu seçimlerde de devam edeceğini görüyoruz! Eğer, önümüzde ve yakın aralıklarla belediye seçimleri olmasaydı, Ünal Başkur muhtemelen il başkanlığı için aday olabilirdi. İl başkanlığı için aday olabilmek kolay! Ama belediye başkanlığı için aday adayı olmak zorundasınız. Büyük ihtimal ile de aday adaylığı koltuğunda kalıyorsunuz! Her zaman olduğu gibi! Bazıları için artık bu adaylık ve aday adaylığı işi; hobi, yaşam biçimi, hatta spor haline gelmiş! Göle maya çalan Nasrettin Hoca misali: “Ya tutarsa?!” modundalar… Partililer “Ama, artık bu zihniyetin de ortadan kalkması gerekli. Aday olsalar bile seçim kazanabilme şansları bulunmayan isimlerin, yaşları ve seneleri de müsait olduğundan, hiç değil ise EYT ile emekli olmaları gerekmiyor mu?!” diyorlar.
“Tuna Soykan daha hala neyin kafasını yaşıyor?!”
Bazı CHP’li vatandaşlar ise hemen hemen her seçimlerde sahada görmeye alıştıkları Tuna Soykan’ın, yeniden önümüzdeki il veya belediye seçimlerinde de aday ve adayı olmaya hazırlandığı iddiasını dile getiriyorlar. Kendini kamufle eden, tepkilerden dolayı insan içinde niyetini dillendirmekten çekinen ve parti toplantılarına yakınlarını gönderen bir kişinin bu heveste olmasına şaşırdıklarını söylüyorlar.
Partiler: “Bizim yaşımız ve tecrübelerimiz, Tuna Soykan’ın adaylık ve aday adaylığı tecrübesine yetişemiyor! Girdiği milletvekili, belediye başkanlığı, il başkanlığı gibi bir çok seçimlerde, “kazanamama rekorlarını altüst eden” abimizin tek rakibi de partimizin tarihine tanıklık edebilecek eskilikteki nüfus cüzdanı deniliyor! Tuna Bey’in de Ünal Bey’in de artık köşelerine çekilerek, yeni gelen jenerasyonlara ve gençlere destek olmaları, yol göstermeleri gerekmiyor mu?” diyorlar.
Partililerden birinin yaptığı “Aman haa! CHP ile ilgi ders versinler, yaşları ve tecrübeleri gayet müsait ama adaylık ve seçim başarıları konusunda sakın ola ki, kimseye yön vermesinler! Sonuç ortada çünkü…!” espriler ise sohbete damgasını vuruyor.
“Bekleme yapmayın! Yolu açın!”
Önümüzdeki il ve ilçe seçimleri ile ardından yapılacak olan yerel seçimlerin, CHP açısından büyük bir sınav olacağını belirten partililer: “Seçme ve seçilme hakkına sahip herkesin ve her partilinin, bir yerlere aday veya aday olmaları gayet doğal ve demokratik bir hak. Ancak; deniyorsunuz ve olmuyor işte! O zaman sizlere düşen de ardınızdan gelerek, partiye güç ve başarı katacak genç değerlere yol açmak olmalıdır. Aksi halde; önümüzdeki yerel seçimlerde de tarihi bir başarısızlık yaşanır. Mesela, İYİ Parti’nin de kendi başına bir aday çıkarması durumunda, seçimlerde hesaplar ve çarşı karışabilir! Artık CHP’de; “başarısızlık ve seçim kaybetmeleri ile ünlü” isimler yerine, CHP’yi hedefe ve başarıya götürebilecek, yıpranmamış, gelecekleri olan, marka isimler öne çıkarılmalıdır. Aday gösterilmediklerinde de “Misketlerimi verin! Ben oynamıyorum!” moduna bürünen isimlerle, partimiz ve ilimiz hiçbir yere varamaz!” diyorlar.
Aday ve aday adayı olarak sayılan isimler, yine bildiğimiz gibi…!
Önümüzdeki süreçte yapılacak olan CHP ilçe, il başkanlığı ve belediye başkanlığı seçimlerinde; aday ve aday adaylığı olmak üzere isimleri geçenlerin, genellikle hep aynı isimler olduklarının, sohbet ve kulislerde yer aldığını dile getiren bazı partililer ise “Biri öldüğünde; mezarlığa gidiliyor. Ölen kişi gömüldükten sonra, başında tek başına kalan imam: ”Filan oğlu filanca. Sen öldün ! Kalk…” diyor ve oradan hızlıca uzaklaşıyor. Bunu duyan merhum da uyanarak, öldüğünü anlıyor. Siyasette de durum buna benziyor” Birileri siyaseten aramızdan ayrılıyorlar ama hala farkında da değiller! Birilerinin de çıkıp, bu amcalara, artık siyaseten mevta olduklarını söylemeleri gerekmiyor mu?!” diyorlar.
Başta CHP olmak üzere; önümüzdeki süreçlerde, siyaset kulislerinden sızan görüş ve yorumları okurlarımıza aktarmaya devam edeceğiz.