Babaeski Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Arslan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
“Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid 19 salgını sebebiyle öncelikle tüm dünyada ve ülkemizde yurttaş olarak alkışlarla destek verebildiğimiz özveriyle çalışan sağlık emekçilerini yürekten kutluyor, tüm mesleki ve insani haklarına kavuşmalarını diliyoruz” diyen Başkan Arslan, açıklamasında şunları söyledi; “Halkımız bugünlerde Covid 19 salgını karşısında sağlığını koruma, yeterli ve dengeli beslenme telaşında. Çiftçilerimiz ise bir yandan sağlık tehdidi ile uğraşırken, bir yandan da geçimi için üretim telaşında. Bölgemizde mart, nisan ve mayıs ayları özellikle pancar, ayçiçeği, mısır, çeltik, sebze ve meyve gibi ürünler için ekim, dikim, bakım, gübreleme ve ilaçlama zamanları olduğundan Corona virüs pandemisi sürecinde çiftçilerimize üretimde, tarla işlerine gidip gelmede kolaylık sağlayan başta sayın Valimiz, Kaymakamımız, İl/İlçe Tarım müdürlerimiz ve konuyla ilgili kurum ve personellerine yardımlarından dolayı çiftçilerimiz adına teşekkür ederiz.
Covid 19 salgınından ders çıkararak, ülkemizde bir an önce tarımsal dış alımının kısıtlanması, girdi maliyetleri düşürülerek ürün desteklerinin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılarak ürün çeşitliliği ve üretim sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasına geçilmelidir.
Unutmayalım, boş rafları gıda maddeleri ile doldurmanın tek yolu, her koşulda tarımsal üretime devam etmektir.
“VİRÜS İNSANI, AÇLIK İNSANLIĞI ÖLDÜRÜR”
Pazarlarda, marketlerde, manavlarda hızla tükettiğimiz ve hatta stoklamaya çalıştığımız gıda maddelerini tüm zorluklara ve risklere rağmen fedakârca üreten çiftçilerimize hak ettikleri değeri verelim, koruyalım, destekleyelim. Çünkü virüs insanı, açlık insanlığı öldürür.
Sağlığımızı korumanın tıbbi yöntemler dışındaki en önemli etkenlerinden ikisi, her insanın temiz ve sağlıklı su ile gıdaya ulaşma hakkıdır. Su ve gıda günümüzde ve gelecekte dünyadaki en stratejik iki üründür. Bir yandan su kaynaklarımızı korurken, diğer yandan tarımsal üretimimizi arttırmamız mutlak bir zorunluluktur.
Tarım sektörümüz yıllardır bu yapısal sorunlarını çözememiş iken, ülkemizi de etkileyen Covid 19 salgınının sektöre yıkıcı etkilerinin olacağı açıktır.
2006 yılında çıkarılan 5448 sayılı Tarım Kanunu’nun 21. Maddesindeki tarımsal desteklemeler için bütçeden ayrılacak kaynağın milli gelirin %1’inden az olamayacağı hükmüne rağmen, verilen desteğin milli gelire oranı hiçbir yıl %0,6’nın üzerine çıkmamıştır. Tarımsal ürünlerde dışa bağımlı hale gelen ülkemizde tarımsal girdi fiyatları enflasyonun üstünde olurken, tarımsal ürünlerin tarladaki fiyatı enflasyonun altında, marketteki fiyatı enflasyonun üstünde kalmakta üreten çiftçilerimiz para kazanamamakta, tüketiciler ise pahalı gıda tüketmektedir.
Bilindiği üzere Ulusal Süt Konseyi’nin soğutulmuş çiğ süt tavsiye fiyatı 15 Kasım 2019 tarihinden itibaren brüt 2,3 TL/Lt olarak belirlenmişti. Ancak 1 Mayıs 2019 tarihinden önce referans fiyatı üzerinden çiğ sütünü satan üreticimize 25 Kuruş /Lt süt pirim desteği ödeniyordu. Süt pirim desteğinin 1 Kasım 2019 tarihinde geriye dönük olarak 25 Kuruştan 10 Kuruşa çekilmesiyle 2,30 TL/Lt olarak açıklanan fiyatın üzerine 25 Kuruş Süt Pirim Desteğinin devam edeceği zanneden çiftçilerimiz biraz olsun sevinecekken yine hayal kırıklığına uğramıştır.
Yem fiyatlarındaki hızlı artış ve karkas et fiyatlarının yükselişe geçmesiyle birlikte çiğ süt fiyatı 2,3 TL/Lt olduğu müddetçe üreticilerimiz damızlık hayvanlarını hızla kestirmeye devam edecektir. Bundan dolayı süt hayvancılığı onarılması çok büyük zarar görecektir.
Yılsonuna kadar sabitlenmiş olan süt fiyatı tekrar güncellenmezse üreticilerimiz zararlarını telafi edemediğinden sektörü hızla terk etmeye devam edecektir. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığımızın acilen Ulusal Süt Konseyi’ni toplantıya çağırıp 2,3 TL/Lt olan çiğ süt fiyatının yeniden revize edilmesini, süt pirim desteğinin arttırılmasını ve yem girdi maliyetlerini azaltacak tedbirlerin bir an önce yürürlüğe konmasını istiyoruz.
“TARIM DESTEKLERİ SÜRDÜRÜLMELİ”
Bu süreçte Covid-19 salgının Ülkemize en az zararı vermesi için açıklanan Ekonomik İstikrar Destek ve önlemler arasında tarım sektörüne ne yazık ki yer verilmedi. Bitkisel Üretim Desteklemeleri kapsamında yer alan prim fark ödemeleri, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım desteklemelerinin son başvuru tarihlerinin uzatılmasına ilişkin açıklamalar olumlu olmakla birlikte üreticilerimizin sorunlarını çözmeye yeterli olmadı. 2019 yılı destekleme ödemeleri acilen ödenmeli, 2020 destekleme ödemeleri ise 2021 yılına sarkıtılmadan ödenmeli, bitkisel ve hayvansal ürünlerin destekleme kapsamı genişletilmeli ve arttırılmalı, tarım destekleri sürdürülmeli, girdiler dahil ek ekonomik destek paketi açıklanmalıdır. Üretmezsek beslenemeyiz, Üretmezsek tüketemeyiz, Üretmezsek Allah korusun kıtlık ve açlık yaşarız. Babaeski Ziraat Odası Başkanlığı olarak halen üretmek için direnen çiftçilerimiz ile birlikte her koşulda üretimi ve verimliliği arttırmak için üretim alanlarında her türlü riski alarak kamuda ve özel sektörde çalışan meslektaşlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Üretenin hakkını aldığı, insanlarımızın aç susuz ve yoksul yaşamadığı bir ülke dileğiyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlar hep birlikte sağlıklı, bereketli ve güzel günlerimiz olsun diyoruz.”
Haber: Umut AL