Kırklareli Valisi Birol Ekici 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü münasebetiyle tütünsüz bir hayata adım atanlar ve sigara tütün denetçilerini Valilik Makamında kabul etti.
Kırklareli Valisi Birol Ekici, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde gerçekleşen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sağlıklı bir hayat tercihleri ve mücadelelerinden dolayı teşekkür etti.
Kırklareli’nde sigara bağımlılığından kurtulan Süleyman Sevinç, Betül Arıkan, Yıldız Yıldırım, Naile Gümüş, Batuhan Karasakal, Ahmet Gümüşten, Naile Şaylan ve Halime Bender, sigara kullananlara sağlıkları için acilen sigarayı bırakma çağrısında bulunarak, bağımlılıktan kurtulma mücadelelerini tek tek dile getirerek ve sonrasında yaşadıkları mutluğu Kırklareli Valisi Birol Ekici ile paylaştılar.
Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezinde çalışan ve üç yıl önce sigarayı bırakan Süleyman Sevinç, yaklaşık 23 yıl içtiği sigaranın kendisine verdiği zararı bıraktığı zaman anladığını söyledi. Sigara içtiği için pişman olduğunu anlatan Sevinç, “Keşke daha önce bıraksaymışım. Şimdi hem rahat nefes alıyorum, dişlerim tertemiz oldu. Gülümsemem değişti insanlara karşı. Herkesin bir an önce bırakmasını tavsiye ederim.” dedi.
Sağlık Müdürlüğünde çalışan, yaklaşık 4 yıldır sigara kullanmayan Betül Arıkan, iş arkadaşının “çok kötü kokuyorsun” demesi üzerine 14 yıl bağımlı hale geldiği sigaradan uzaklaştığını belirtti. Sigarayı bıraktığı için çok mutlu olduğunu vurgulayan Arıkan, sigarayı bıraktıktan sonra nefes alışının dahi değiştiğini, tütün bağımlısı olduğu günlerin pişmanlığını yaşadığını ifade ederek, “Bunca yıl boşu boşuna sigara içmişim. Hem sağlığıma hem keseme zarar olmuş.” şeklinde konuştu.
Üç yıldır sigara kullanmayan, Sağlık Müdürlüğünde görevli Yıldız Yıldırım, 30 yıl bağımlı olduğu sigarayı bırakanlar arasında bulunuyor. Kovid-19 salgını ile sigaradan uzaklaştığını dile getiren Yıldırım, “Sigara içtiğim zamanlarda her kış çok öksürüyordum. Yaz gelince öksürüğüm kesilirdi. Geniz akıntısı çok olurdu. Sigarayı bıraktığım süreçte 3 yıl içerisinde hiç öksürmedim. Yani kışın bile öksürmedim ve çok rahat geçti.” ifadelerini kullandı. Sigarayı bıraktıktan sonra rahat uyuduğunu belirten Yıldırım, “Nereden dönülse kardır.” Sigaranın hiçbir faydası yok. Gerçekten, zaman kaybı.” dedi.
Kırklareli Tapu ve Kadastro Müdürlüğünde çalışan ve iki yıl önce sigarayı bırakan Naile Gümüş, 22 yaşında arkadaş ortamında “Bir tane içince bir şey olmaz.” diye düşünerek 10 yıl tütün bağımlısı olduğunu belirtti. Sigara içtiği dönemde merdiven çıkarken ve gece uyurken zorlandığını söyleyen Gümüş, “Çok basit gibi görünebiliyor ama sigara aslında gerçekten ciddi bir bağımlılık. Onu kurtulunca anlıyor, biliyorsun. Çocuğumu kucağıma aldığımda kendimi suçlu hissetmeye başladım. Doktorlardan tavsiyeler aldım.” diye konuştu.
Yaklaşık 5 yıl önce sigara kullanma alışkanlığından vazgeçen, Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan Ahmet Gümüşten, 17 yaşında başladığı sigarayı 15 yıl içtiğini ve çok pişman olduğunu anlattı. Eşinin desteği ve doktorların yardımı ile sigarayı bıraktığını ifade eden Gümüşten, “Sigara içmemek insanın hayat kalitesini arttırıyor. Gerçekten yediğin yemekten, içtiğin içecekten tat alıyorsun. Yürüyüşü değişiyor insanın, koşması değişiyor. Sigara içerken sabah kalktığımda bir acı oluyordu boğazımda, bir de gece boğazda bir ıslık çalar gibi oluyordu.” dedi.
Gençlik Merkezinde çalışan ve 4 yıl önce sigarayı bırakan Batuhan Karasakal da annesinin telkinleri ile yaklaşık 8 yıl içtiği sigarayı bıraktığını söyledi. Sigarayı bıraktıktan sonra nefes alışının değiştiğini fark ettiğini dile getiren Karasakal, “Sigarayı bıraktıktan sonra içtiğin suyun bile tadını alıyorsun. Yemeğin tadını alıyorsun. Bayağı fark var yani sağlık açısından. Herkese de bırakmasını tavsiye ederim.” diye konuştu.
Dört yıl önce “kötü bir alışkanlık” dediği sigara tüketimini terk eden, Sağlık Müdürlüğünde çalışan Naile Şaylan ise sigaranın sağlığı tehdit eden çok sinsi bir düşman olduğuna dikkat çekti.
Yaklaşık 6 ay önce sigara kullanma alışkanlığını bırakan Halime Benber de yaklaşık 50 yıl sigara içtiğini ve çok pişman olduğunu dile getirdi.
Ayrıca 31 Mayıs Dünya Tütünsüz günü vesilesiyle 52 yıllık tiryakiliğinin ardından tütünsüz bir hayat ile yaşamına devam eden Mehmet Korkut’u Erikler Köyünde ziyaret ettik. Torunlarının ısrarı ile bir çok kez sigara bırakma girişiminde bulunan Korkut, 77 yıllık ömrünün 52 yılında devam ettirdiği bu kötü alışkanlığından Kırklareli İl Müftüsü Yusuf Eviş’in telkini ile vazgeçtiğini ve bundan sonrada kendisi ailesi ve torunlarının sağlığı için tütünsüz bir hayat ile yaşamına devam edeceğini dile getirerek, herkese tütünsüz bir dünya için bu alışkanlıktan vazgeçmeleri tavsiyesinde bulundu.
31 MAYIS DÜNYA TÜTÜNSÜZ GÜNÜ
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1,3 milyar kişi tütün ürünü kullanmaktadır. Tütün ürünü kullananların %80’i, genellikle yoğun tütün endüstrisi müdahalesi ve pazarlamasının hedefi olan düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Bu ülkeler aynı zamanda tütün ürünü kullanımına bağlı hastalık ve ölüm yükünün de en yüksek olduğu ülkelerdir. Tütün kullanımı, hane halkı harcamalarını gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan tütüne yönlendirerek yoksullaşmaya katkıda bulunmaktadır. Ülkemizde 15 yaş üzeri nüfusta tütün ürünü kullanmayanlar, toplumun yaklaşık %70’ini oluşturmaktadır. Tütün ürünü kullanmayanlar toplumun çoğunluğunu oluşturmasına rağmen, tütün ürünü kullanımının yaygınlığı ve görünürlüğü yüksektir.
Dünyada her gün 22 bin kişi bir yılda 8 milyondan fazla kişi tütün ürünü kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucu iken 1,2 milyondan fazla kişi de tütün ürünü kullandığı için değil, tütün ürünü dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre; dünyadaki çocukların yarısı tütün dumanıyla kirlenmiş havayı solumakta ve her yıl 65.000 çocuk pasif etkilenimin yol açtığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Hamilelik döneminde tütün ürünü kullanmak, bebekler için ömür boyu sürecek çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Kısaca tütün ürünleri pasif etkilenim yoluyla, kullanmayanlar için de ölümcül zararlar vermektedir. Tütün ürünlerinin her türlüsü zararlıdır ve tütün dumanına maruz kalmanın güvenli bir düzeyi yoktur.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır Tütün ürünü kullanımı, akciğer kanseri başta olmak üzere ağız ve gırtlak, soluk borusu, yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, pankreas, böbrek, mesane, erkeklerde prostat, kadınlarda meme, rahim ağzı kanseri gibi vücudun pek çok yerinde pek çok kansere sebep olur.
Tütün ürünleri hem bireyin ekonomisine hem de ülke ekonomisine zarar vermektedir. Tütün endüstrisi, tütün yetiştiriciliği yoluyla küresel gıda krizine katkıda bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tütün ürünü kullanımına bağlı toplam ekonomik kaybın yıllık 1,4 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Tütün kullanımı durdurulmadığı takdirde, tütün ürünü kullanımının sebep olduğu sağlık yükü ve maliyetleri artmaya devam edecektir.
İşte bu ve benzeri başta sağlık zararları olmak üzere tütün ürünlerinin tüm zararlarına dikkat çekmek, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde bilinç kazandırmak ve bırakmaya teşvik etmek amacıyla toplumun farkındalığı artırmaya yönelik;
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 31 Mayıs tarihi “Dünya Tütünsüz Günü” olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde de her yıl 31 Mayıs tarihi çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu sene DSÖ tarafından üye ülkelere önerilen tema “Tütüne değil yiyeceğe ihtiyacımız var” kapsamında tütün tarımının ve tütün kullanımının çevreye, doğaya verdiği yıkıcı zararlarının ön plana çıkarılmasıdır.
Geç kalmadan tütün ürünlerinden ve bunların bağımlılığından kurtulmanın; sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel pek çok kazanç sağlayacağı açıktır. Tütün ürünü kullanımı ne kadar erken bırakılırsa, vücudun iyileşme ve kendini onarım süreci de o kadar hızlı olur. Çevredeki bireylerin, özellikle de çocukların pasif sigara dumanından korunması için de büyük kazanç sağlanır. Ayrıca, gezegenimizin sınırlı su, toprak, ağaç gibi kaynaklarının korunması sağlanır.
Bu çerçevede çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere toplumumuzu tütün ürünlerinin sağlık, sosyal, ekonomik ve çevre zararlarından korumak, tütün ürünü kullananları bırakmaları için teşvik etmek ve desteklemek amacıyla tütünle mücadele çalışmalarımız geliştirilerek sürdürülmektedir. (Haber Merkezi)