HABER: CEYHUN ÇOLAK
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun Kırklareli’nin Sorunları Hakkında TBMM Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmasında şunları ifade etti;
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; birçok değişik uygarlıkta da ev sahipliği yapan Kırklareli’miz, Yıldız Dağları ve Ergene Ovası bölümleri üzerinde yer alan eşsiz doğal zenginliklere sahip bir sınır ilimizdir.
Dünyada örneği çok azalan Subasar Ormanları ve bu ormanların içerisinde bulunan Erikli, Saka ve Mert Gölleri âdeta eşsiz bir cennet köşesidir.
Arazi varlığımızın yüzde 39’u tarım arazisi, yüzde 40’ı orman, yüzde 5’i mera, geriye kalan yüzde 16’sı ise tarım dışı arazidir.
Tarım yapılan arazilerimizinse sadece yüzde 18’lik bölümünde sulama yapılabilmektedir.
Maalesef, o da açık kanal yani vahşi sulama sistemiyle yapılan sulamadır.
AKP söz vermesine rağmen kapalı şebeke sulama sistemini yıllardan beri kullanmamıştır ve şu anda da getirmemiştir.
Besi ve süt sığırcılığının geliştirilmesi ve ilimizin büyükbaş hayvan potansiyelinin en az 2 milyon adet seviyesine çıkarılması için özel destek sağlanmalıdır.
Et ve Süt Kurumunun ilimizde bir kombine kurmasıyla hem Trakya bölgesine hem de İstanbul’a hitap edebilecek ve bunun, talep artışı nedeniyle bölgede hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza olumlu etkisi de olacaktır.
İlimiz ülkemizin ayçiçeği üretiminin yüzde 10,2’sini, buğday üretiminin de yüzde 2,3’ünü, çeltik üretiminin yüzde 2,5’ini karşılamaktadır.
Bu nedenle en kısa sürede Kırklareli’nin Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı kapsamı içine de alınması gerekmektedir.
Sayın milletvekilleri,
Tüm sıkıntılara, yetersiz desteklere rağmen Kırklareli’mizin toprağına aşık üreticisi, çiftçisi önemli başarılara da imza atıyor. 2018 yılında hardaliyemizin coğrafi işaret tescil belgesi alması, geçtiğimiz günlerde beyaz peynirimizin, kıvırcık kuzu etimizin, meşe balımızın coğrafi işaret tescil belgelerinin alınması bizleri onurlandırmıştır, gururlandırmıştır.
Başta üreticilerimiz olmak üzere, emeği geçen tüm Kırklarelili hemşehrilerime bir kez daha teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri,
Vize ilçemizde, Pınarhisar ilçemizde, Kırklareli merkezde yerleşim alanlarının yakınında, bağ bahçe, orman alanlarında ardı ardına işletmeye açılan ve açılacak olan taş ocakları, kırma eleme tesisleri telafi edilemeyecek zararlara da neden olmaktadır.
Plansız sanayileşme özellikle Lüleburgaz civarında ciddi bir çevre kirliliğine yol açmıştır.
Lüleburgaz ilçesinin çevre yolu maalesef bulunmamaktadır. Şehir merkezinden günde binlerce taşıtın geçtiği uluslararası E5 Kara Yolu can ve mal güvenliği açısından da büyük tehdit oluşturmaktadır.
Son üç yılda yaklaşık 20 can kaybı yaşanmış, bununla birlikte çok sayıda maddi hasarlı trafik kazası da olmuştur.
Ayrıca, Lüleburgaz merkezimizden geçen Lüleburgaz Deresi ve Büyükkarıştıran Deresi yıllardır ıslah edilemediğinden, yoğun yağışlarda can ve mal kayıpları da devam etmektedir.
Yoğun yağışlarda tehlike arz eden Babaeski, Çimenli Deresi’nde yıkılan köprü maalesef hâlâ tekrardan yapılmamıştır. Pehlivanköy, Kofçaz ve Demirköy ilçelerimizde ekonomik sıkıntılardan dolayı maalesef dışarıya göçler hızlı bir şekilde hâlâ devam etmektedir.
Ayrıca, yılan hikâyesine dönen, 2013 yılında projelendirilen, 2016 yılında da ihalesi yapılan Kırklareli-Edirne bölünmüş yolu, maalesef hâlâ eksiksiz ve güvenli bir şekilde hizmete açılamamıştır. Ve yine maalesef, iktidarınızdan bu yana Ergene Nehri sorunu çözüme kavuşmamıştır.
Sayın milletvekilleri,
Kırklareli’miz doğal, kültürel ve tarihî zenginlikleriyle turizm cenneti olması gereken yerlerden biridir fakat AKP tarafından desteklerden yoksun bırakılmış, yeterli yatırım ve tanıtım da maalesef yapılamamıştır.
İğneada, Kıyıköy, Istranca bölgesinin turizm teşvik bölgesi kapsamına alınması ilimiz için yaşamsal önem taşımaktadır.
Bulgaristan’la sınır iş birliği anlaşmasının hâlâ yapılamamış olması, Dereköy Sınır Kapısı’nın tır geçişlerine kapalı olması şehir ekonomisini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Kırklareli halka ödediği vergide maalesef tam anlamıyla karşılığını alamamaktadır.
AKP hükûmetleri yatırımları artırıp somut, ekonomik destekler yapmak yerine Kırklareli’mizi yüzlerce madencinin cirit attığı bölge hâline de getirmiştir.
Madenciler bereketli topraklarımızı âdeta mesken tutmuşlardır.
Her proje Kırklareli’nde yeni bir yıkım getiriyor.
AKP güzelim topraklarımızı, bu eşsiz coğrafyamızı, cennet köşemizi ne yazık ki yağmacılara da teslim etmiştir.
Değerli milletvekilleri,
Bizim derdimiz; doğayla savaşmadan barış içinde, canlıların kardeşliğine inanarak yaşamaktır. Derdimiz, Kırklareli’de insanların daha mutlu, refah içinde, kardeşçe yaşamasını sağlamaktadır.
Bu derdi dert edenlerle birlikte el ele verip daha güzel bir Kırklareli için gece gündüz çalışmaktır.
Bizleri dinlediğiniz için Genel Kurula teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.